29 Eylül 2007 Cumartesi

KREM ŞOKOLA

Gene Esra’nın meşhuuur tariflerinden biriyle karşınızdayım. Esra ve Tuğba yakında blogumu ele geçirecekler :)) Şaka bir yana en büyük destekçilerim onlar.
Şu sıralar genelde Ramazana yakışır tarifler vermeye çalışıyorum. Bu tarif de hafifliği ve şık sunumuyla tam iftar sofralarına yakışır bir tatlı. Umarım siz de bizim kadar seversiniz. Tarifi hemen aşağıda...


Malzemeler :

Beyaz kısmı için :
4 su bardagı süt
5 yemek kaşığı un
50 gram margarin
1 su bardağı toz şeker

Kakaolu kısmı için :
1 yemek kaşığı margarin
1 adet yumurta
2 yemek kaşığı kakao
5 yemek kaşığı toz şeker
2 paket vanilin
1 fincan süt

Yapılışı :

1 su bardağı süt,5 yemek kaşığı un ve 1 su bardağı şekeri teflon bir tencereye alıp pürüzsüz bir karışım elde edene kadar karıştıralım.
3 su bardağı sütü ekleyip kısık ateşte üzeri göz göz olana kadar karıştırarak pişirelim.
Margarini ilave edip ocaktan alalım ve mikserde çırpalım.
Bu karışımı servis kaplarımıza yarısına gelecek şekilde payşatıralım.
Daha sonra kakaolu kısmını hazırlayalım.
Bunun için; ymurta ve şekeri şeker eriyene kadar mikserde çırpalım.
Erittiğimiz margarini, kakaoyu ve vanilini koyup pürüzsüz olana kadar çırpmaya devam edelim.
Eğer koyu olursa 1 fincan sütü ilave edip çırpalım ve beyaz kremanın üzerine yavaşça paylaştıralım.
Üzerini dilediğimiz gibi (damla çikolata,hindistan cevizi,çekimiş fındık vs.) süsleyip soğuduktan sonra buzdolabına koyalım.
1-2 saat beklettikten sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.

26 Eylül 2007 Çarşamba

FIRINDA KAŞARLI PATATESLİ TAVUK

19.30 a kadar çalıştığımız için iftarımızı eczanede yapmak durumunda kalıyoruz. İftar yerine orucumuzu açıp bekliyoruz desem daha doğru olacak. Şartlar böyle olunca da ne iftar davetlerine gidebiliyor ne de iftar daveti verebiliyoruz :(( Eve gidip yemek yiyip sofradan kalktığımızda saat nerdeyse 9 oluyor. Sonra üstümüze çöken o mahmurluğa rağmen sahur hazırlığımızı yapıyoruz. İftar soframızı ise sağolsun hergün Esra hazırlıyor. Bu yemek de Esra’nın ellerinden çıktı,tamamen doğaçlama. Tavuğu bir gün önceden haşlayıp dolapta bekleterek kullandık. Hem iftarda hem de sahurda yenebilecek, hafif ve lezzetli bir yemek. İftar için zaten gereğinden fazla beklemiş olduğumuz için aceleyle çekilmiş tek bir fotografı var :)) Umarım dener ve beğenirsiniz.

Malzemeler :

1 adet tavuk göğüs
2-3 adet patates
1 su bardağı kaşar peyniri rendesi
3/4 çay bardağı sıvı yağ
Tuz,pul biber,karabiber,kimyon,kekik ve isterseniz diğer baharatlar
1 çay bardağı sıcak su

Yapılışı :

Tavuk göğsünü bir tencereye alıp üzerini kapatacak kadar suyla haşlayalım.
Tuzunu pişmesine yakın koyalım ki; tavuk eti sertleşmesin.
Piştikten sonra küçük küçük doğrayalım veya didelim.
Diğer tarafta patatesleri soyup halka halka doğrayalım ve bir fırın kabının tabanına dizelim(2-3 sıra da olabilir).
Patateslerin üzerine tavuk etlerini koyalım.
Baharatları sıvı yağa karıştırıp,tavuğun üzerine gezdirelim.
Kabın bir kenarından yavaşça sıcak suyu akıtalım(dilerseniz suya salça da ilave edebilirsiniz).
200C fırında patatesler yumuşayana kadar 20 dakika civarında pişirelim.
Bu sürenin sonunda kaşar peynirini ilave edelim ve üzeri kızarana kadar pişirmeye devam edelim.
Afiyet olsun

25 Eylül 2007 Salı

BOL ÇİKOLATALI PASTA

Tam 730 gündür, günün ilk ve son sözünü ona söylüyorum. Her iyimi ve kötümü ilk onunla paylaşıyorum. 730 gündür bıkmadan baktığım gözlerde sevgiyi görüyorum ve yaşıyorum. Onu ilk günkü kadar çok seviyorum ve değil bir sene bin sene de geçse sevmeye doymayacağımı biliyorum...
23 Eylül bizim evlilik yıldönümümüz ve bu da yıldönümü pastamız :)))

Malzemeler :

Pandispanyası için :
6 adet yumurta
2/3 su bardağı toz şeker
2/3 su bardağı un
½ çay bardağı üzüm suyu
50 gram kakao (genelde küçük paketler 50 gram oluyor)
*Pandispanyayı kullanacağınızdan 1 gün önce hazırlamanızı tavsiye ederim

Kreması için :
200 ml (1 küçük kutu) krema
80 gram bitter çikolata
80 gram sutlu çikolata
4 yemek kaşığı toz crem ole
1 yemek kaşığı tereyağ
1 su bardağı antep fısıtığı

Çikolatalı bant ve süslemeler için :
200 gram bitter çikolata

Yapılışı :

İlk olarak pandispanyımızı hazırlayalım.
Bunun için işe fırınımızı 175 C ye ayarlayarak başlayalım.
Biz pandispanyamızı hazırlarken bırakalım fırın ısınsın.
Daha sonra oda sıcaklığındaki yumurtalarımızın beyazını ve sarısını ayıralım.
Mümkün oldugu kadar titiz davranalım,sarılar ve beyazlar birbirine karışmasın.
Yumurtanın beyazlarını kar gibi olana kadar mikserin yüksek ayarında çırpalım.
Bu işlem en 10 dakika sürüyor.
Yeteri kadar çırpıp çırpmadıgınızı anlamak için çırpma kabınızı ters çevirin,yumurta aklarının akmayacak düşmeyecek kıvamda olması gerekir.
Başka bir kapta yumurtanın sarılarıyla şekeri, şeker eriyene kadar çırpalım.
Üzüm suyunu da ekleyip kısa süre karıştırdıktan sonra mikserimizi kaldırıp bir tahta spatula alalım.
Bu yumurta sarılı karışıma yumurta aklarını ekleyip spatula ile yavaşça katlama yöntemi (spatulayı alta daldırıp alttaki malzemeyi üsttekinin üzerine sanki katlarmış gibi taşıyarak) dediğimiz yöntemle,yumurta aklarının kabarıklığını söndürmeden karıştıralım.
Son olarak un ve kakaoyu bu karışama eleyerek ilave edelim ve aynı yöntemle karıştıralım.
22 cmlik kelepçeli kalıbımızın tabanına yağlı kağıt serip pandispanyamızı boşaltalım ve zaten ısınmakta olan fırına yerleştirelim(kalıbın kenarlarını yağlamayın,çünkü hamurumuz kalıbın kenarlarınatutunarak kabarıyor,kalıbı yağlarsak kabarması mümkün olmaz).
Kürdan temiz çıkana kadar yaklaşık 30 dakika pişirelim.
Pandispanyayı pişer pişmez bir mutfak bezinin üzerine yerleştirilmiş ızgaranın üzerine ters çevirelim ve soğuyana kadar o şekilde bekletelim(böylelikle pandispanyamızın ortası çökmez,zaten bu şekilde dururken çökmesi yer çekimine aykırı olur).
Soğuduktan sonra kalıptan çıkaralım ve sera feshle sarıp buz dolabına kaldıralım.
Eğer aynı gün kullanacaksanız bile en az 1 saat buzdolabında bekletmeye çalışın(böylelikle çok daha kolay kesilir,diğer türlü parçalanma ihtimali yüksek olur).
Bu bekleme süresinde siz de kremasını ve süslemelerini hazırlayabilirsiniz.
Bunun için kremayı bir kaba alıp kısık ateşte karıştıra karıştıra ısıtalım ve kaynayınca ocaktan alıp içine tereyağı ve küçük parçalara böldüğümüz çikolataları atalım ve karıştıra karıştıra eritelim.
Eridikten sonra da karıştırarak soğutalım.
Ilık hale gelince ya da tamamen soğuyunca 4yemek kaşığı crem oleyi koyup mikserde kıvamı koyulaşıncaya kadar kısa süreli çırpalım.
Çikolata bant ve süslemeler için çikolatayı ben mari usulü eritelim.
Çikolatalı bant için kelepçeli kalıbımızın çevresini ve yüksekliğini ölçelim ve yağlı kağıttan aynı büyüklükte bir şerit keselim.
Süslemeler içinse aynı şekilde daha küçük şeritler hazırlayalım.
Erittiğimiz çikolatayı bu şeritlere düzgün ve ince bir şekilde sürelim.
Süslemeler için olanları buzdolabına kaldıralım. Bant için olanı ise oda sıcaklığında bekletelim.
Pandispanyamızı ikiye keselim(iki kata ayıralım).
Bant yapmak için kullanacağımız çikolatalı şeridi 30 saniye kadar bızdolabında tutup alalım.
Bantı çember haline getrmeye çalıştığınızda kırılmayacak kadar esnek ama dağılmayacak ve akmayacak kadar sert olmalı.
Eğer bu sürenin sonunda fazla set olduğunu düşünürseniz biraz oda sıcaklığında bekletin,fazla yumuşaksa bir süre daha buzdolabında bekletin.
Uygun kıvamdaki çikolatalı şeridi yağlı kağıdı dışa kelepçeli kalıba,çikolatalı kısmı içe bakacak şekilde kelepçeli kalıba yerleştirip uç uca getirelim(çember şeklinde).
Katlara ayırdığımız pandispanyanın her bir katının içe gelecek tarafını üzüm suyu ile ıslatalım.
İlk katı kelepçeli kalıba yerleştirip üzerine kremamızı sürelim ve antep fıstıklarını serpiştirelim.
İkinci katı koyup üzerini kreme ile kaplayalım.
Buzdolabına koyalım.
Biz üst süslemeleri için çikolata plaklarımızı hazırlayalım.
Buzdolabına koydugumuz çikolata şeritlerini bıçakla eşit büyüklükte keselim(yağlı kağıdı kesmeden) ve buzdolabına koyalım.
Çikolata çok çabuk eridiği için (çalıştığınız ortam serin değilse) her işlemden sonra buzdolabında bekletmekte fayda var.
Çikolata plaklarıyla pastamızın üzerini dilediğimiz şekilde süsleyelim ve bu kadar uğraşıp yaptığımız pastayı bir kaç saniyede yiyip bitirelim :))
Afiyet olsun.



Not 1 : Anlatımın uzunluğuna bakıp da çok zor oldugunu düşünmeyin.Ben sadece ayrıntılı anlatmaya çalıştım.Pastayı yapmayacaksanız bile pandispanya ve krema hakkında genel bir bilgi vermek istedim.

Not 2 : Pandispanya tarifi Emel Başdoğan'ın tarifinden uyarlanmıştır. Tarifte üzüm suyu yerine portakal suyu kullanılıyordu ancak evde ne portakal ne de portakal suyu olmayınca ben de üzüm suyu kullandım,fena da olmadı :)) Siz dilerseniz portakal suyu ile de yapabilirsiniz.

22 Eylül 2007 Cumartesi

SOMON TAVA

Somon tavanın tarifi hemen aşağıda ama ben önce somon balığının faydalarına kısaca bir değinelim derim.

Somon balığı omega 3 yağ asitleri açısından çok zengin bir balıktır. Peki omega 3 nedir?Faydaları nelerdir?

Omega-3 yağ asitleri esansiyel yağ asitleridir. En önemli omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA dır. EPA ve DHA omega-3 yağ asitleri vücutta sentezlenmeyip dışardan alınması şart olan yağ asitleridir.

Omega 3 ün bir çok faydası arasından en önemlilerini sayacak olursak;
Çocuklarda;beden ve zeka gelişimi,bağışıklık sistemi gelişimi,retina gelişimi,öğrenme güçlüğü giderme,davranışsal bozuklukları düzeltme üzerinde olumlu etkileri vardır.

Emzirme döneminde omega 3 almak doğacak çocukta; merkezi sinir sistemi gelişimi ,erken dil gelişimi,bağışıklık sistemi gelişimi,zeka gelişimi üzerinde olumlu etkiler ortaya koyar.

Erişkinlerde Omega 3 almak; kandaki kolesterol ve trigliserit seviyesini düşürür, kalp krizinden kaynaklanan ani ölümleri azaltır ve kan basıncını(tansiyon) düzenler, damar sertliği oluşumunu yavaşlatır ve kalp damar sistemi hastalıklarını azaltır, kanser riskini azaltır, depresyonu, gerginliği ve uykusuzluğu tedavi eder,stres seviyesinin düşürülümesinde etkilidir.Alzheimer hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde ve romatizmal hastalıkların önlenmesinde de faydalığı oldugu tespit edilmiştir.

Peki bu kadar faydası olan omega 3 ü hangi kaynaklardan alabiliriz?
Omega 3 yağ asitleri en çok balık eti (özellikle ringa,uskumru, sardalya, alabalık ve somon balığı), koyu yeşil yapraklı sebzeler ve cevizde bulunmaktadır.
Haftada iki kez balık yemek ve yine günde iki adet ceviz ve haftada iki porsiyon ıspanak, semizotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerden tüketmek ihtiyacı karşılamak için yeterlidir.

Omega 3 açısından zengin bir balık olan somonu siz de sofranızdan eksik etmeyin.Aşağıdaki tarifi denemenizi şiddetle öneririm :))



Malzemeler :

2 adet somon balıgı (4 kişi için)
1 su bardagı mısır unu
1 çay kaşıgı karabiber
1 çay kaşığı kekik
Kızartmak icin sıvı yag
Tuz

Yapılışı :

Somonları aldıgımız yere temizletmediysek ortadan ikiye kesip kılcıgını cıkartalım ve tekrar ikiye bolerek 4 parca elde edelim.
Balıkları tuzlayalım.
Daha sonra mısır ununu bir tepsi ya da tabaga alıp içine kekik ve karabiberi koyup karıştıralım,balıkları bu karışıma iyice bulayalım.
Teflon tavaya dibini kapatacak kadar sıvı yag koyup balıkları kızartalım.
Salata ile servis yapalım.
Afiyet olsun.

TAŞINDIK...

Elifin Tarifleri’nden yeni yüzümüzle merhaba… Brinksterin artık bize yetmemesi,öğleden sonradan itibaren sayfamıza ulaşımın mümkün olmaması nedeniyle blogspota taşındık. Artık yeni sayfa formatımızla ama aynı tempomuzda ve aynı lezzetli tariflerimizle karşınızdayız.

Bizi izlemeye devam edin :))

Not : Yeni görünüşümüz hakkındaki fikirlerinizi yorumlar kısmına bırakırsanız sevinirim. Teşekkürler...

21 Eylül 2007 Cuma

DAMLA SAKIZLI RULO PASTA

Bu tatlı Esranın spesiyallerindendir. Bizim evde cok sevilerek yenir ve illaki Esranın elinden yenir :)) Tarifin orjinali Sofra dergisinin eski bir sayısından. Hangi sayısı oldugunu soyleyince eminim cok şaşıracaksınız :)) Kasım 1997,yani nerdeyse 10 sene oncesi. Dergi annemin yemek kitap ve dergilerinin arasındaydı ama bu tatlıyı cok sevmemin hatrına benim kolesiyonuma gecti :)) Umarım siz de severek yapar ve yersiniz.





Malzemeler :

1 paket kakolu petit beurre biskuvi
1 su bardagı cekilmiş fındık ya da ceviz
125 gram (yarım paket) margarin
1 su bardagı un
1 su bardagı toz şeker
1 adet damla sakızı
1 paket vanilya
1 litre sut


Yapılışı :

Tatlıyı yapacagımız tepsi ya da borcamı aluminyum folyo ile kaplayalım.
Rondodan gecirdigimiz biskuviyi folyo uzerine yayalım.
Diger tarafta margarini eritip unu ilave edelim ve renk degiştirene kadar karıştıra karıştıra kavuralım.
Daha sonra yavaş yavaş sutu ekleyelim ve hızlı bir şekilde karıştırmaya devam edelim.
Topaklanmaması icin bu aşamada sut mumkun oldugu kadar az miktarlarda eklenmeli ve karıştırma işlemi cok hızlı yapılmalıdır. (Ama gene de topaklanırsa uzulmeyin,cunku zaten mikserden gecirecegiz.)
Sutun tamamını ekledigimizde şekeri de ilave edip kaynayana kadar karıştırmaya devam edelim.
Kaynadıgında vanilya ve damla sakızını ekleyip koyulaşana kadar karıştıra karıştıra pişirmeye devam edelim.
Daha sonra ocaktan alıp mikserde yuksek devirde 5 dakika karıştıralım ve cekilmiş biskuvilerin uzerine dokelim.
Sıcak haldeyken uzerine fındıgı da dokup sogumaya bırakalım.
Soguduktan sonra aluminyum folyo yardımıyla rulo haline getirelim ve buzdolabına koyalım.
En az 1 saat beklettikten sonra dilimeleyerek servis yapalım.
Afiyet olsun.

Not : Muhallebiyi dokeceginiz kabın buyuklugu yaklaşık 25x35 cm olmalı.

İSLİM KEBABI

Cumartesileri işe gec gidiyorum. Ogleden once yarım gunumu temizlige ve zaman kalırsa yemek yapmaya ayırıyorum. Bu cumartesi Ramazan olmasının da verdigi duyguyla degişik bir yemek yapmak istedim. Ancak dolabı actıgımda hayal kırıklıgına ugradım, dolap tamtakır olmasa da benim hayallerimdeki tarifleri karşılaması mumkun gorunmuyordu, alışverişe cıkmak ise inanılmaz derecede gozumde buyudu :(( Zaten kısıtlı olan seceneklerden patlıcanı sectim ve patlıcanların yanına arkadaş aramaya koyuldum. Derin dondurucuda bekleyen kıyma gozume ilişti ve daha once hic denememe ragmen,elimde tarifi olmamasına ragmen islim kebabı yapmaya karar verdim. Tarifini internette arayıp bulabilirdim ama evde olmayan bir malzeme vardır ve başka bir yemek aramaya koyulurum diye vazgectim. Aslında bu kadarcık malzemeyle ve son anda verilmiş bir kararla , sonucta islim kebabı taklidi yapan birşeyler yapmak bile bana yetecekti :))) Ve kolları sıvayıp koyuldum işe,sagolsun Esra da bana yardım etti ve enfes bir iftar yemegi cıktı ortaya. Siz de denemek isterseniz işte tarifi...



Malzemeler :

4 adet ince uzun patlıcan
1 adet sogan
1 adet domates
2 adet carliston biber
1 su bardagı kadar kıyma
Tuz,karabiber,pul biber,kekik,kimyon ve dilediginiz diger baharatlar
2 dilim bayat ekmek ici
Sıvı yag
1 tatlı kaşığı domates salcası
1 tatlı kaşıgı biber salcası

Yapılışı :

Patlıcanları yıkayalım.
Fotograftaki gibi karşılıklı iki kenarını soyalım.
Boylelikle dilimlediginizde her bir dilimin dış kenarları kabuklu kalacaktır.
Patlıcanları dikine ince ince dilimleyelim.
Sıvı yagda kızartıp kagıt havlu uzerine alalım.
Diger tarafta koftemizi hazırlayalım.
Soganı rondodan gecirip kıyma ve diger malzemelerle karıştırıp yoguralım.
Ceviz buyuklugunda parcalar koparıp yuvarlayalım.
Kofteleri de cok az yagda kızartıp kagıt havlu uzerine alalım.
Biberleri ve domatesi yıkayıp dilimleyelim.
Salcaları 1,5 su bardagı sıcak suyla karıştıralım.
Patlıcan dilimlerini ikişer ikişer bir kase icine fotografta gordugunuz gibi artı şeklinde yerleştirelim.
Ortasına kofteyi yerleştirip karşılıklı uclarını kapatalım.
Uzerine bir dilim domates bir dilim biber koyup kurdanla tutturalım.
Tum patlıcanları bu şekilde hazırladıktan sonra bir fırın kabına yerleştirip,uzerine salcalı su gezdirip fırına verelim.
200 C de 25 dakika pişirelim.
Sıcak sıcak servis yapalım.
Afiyet olsun.

ŞEFTALİ KOMPOSTOSU

Tariflerde biraz kolaya mı kacıyorum ne :))) Yok yok sadece biraz daha Ramazana uygun tarifler vermeye calışıyorum. Ama sanırım bir kac gune kalmaz arşivde beklettigim diger tariflere gecerim :))) Komposto Ramazanda en cok sevdigim lezzetlerden biri, şeftali de en sevdigim meyve olunca da şeftalili komposto dayanılmaz bir lezzet benim icin :))) Umarım siz de benim gibi severek yersiniz.

Malzemeler :

3 adet iri şeftali
6 su bardagı su
6 yemek kaşığı toz şeker

Yapılışı :

Şeftalileri yıkayıp kabuklarını soyalım.
Küp küp dograyıp tencereye alalım.
Uzerine şekeri ve suyu koyup orta hararetli ocakta şeftaliler yumuşayana kadar pişirelim.
Soguduktan sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.

HAYIRLI RAMAZANLAR
(Hazır Yufka Böreği ve Karışık Komposto)

Pidesiyle, davulcusuyla, mahyalarıyla, iftar sofralarıyla, şenlikleri ve eglenceleriyle onbir ayın sultanı Ramazan geldi hoşgeldi, herkese hayırlı Ramazanlar :))) Gunun belli saatlerinde ac kalarak, nefsimizi terbiye ettiğimiz, kendimizi fakir ve ac inasanların yerine koydugumuz, yemek davetleri vererek dostluklarımızı pekiştirdigimiz, yemek ve para yardımı yaparak yardımlaşma ve paylaşmanın ulvi tadını aldıgımız mubarek gunlerdeyiz. Saglıgımızı tehlikeye atmadan, nelere dikkat ederek orucumuzu tutmalı, sahur ve iftarımızı yapmalıyız? Ramazan ayında bir cok gazetede,internet sitelerinde ya da televizyonlarda bu konuda bilgiler bulabilirsiniz. Ben de ''elifin tarifleri'' olarak (bir eczacı olarak sağlık sektorunun icinde olmamın da avantajıyla) saglıklı bir ramazan gecirmek icin yapılması gereken temel şeyleri bu yazımın devamında topladım.

Mutlaka sahura kalkın : Gece yatmadan once yemek yiyip sahura kalkmamak cok sık yapılan bir yanlış. Bu durumda cok uzun sure ac kalacagınız icin ertesi gun metabolizma yavaşlar,ozellikle akşama dogru kan sekeri ve tansiyon dşmesi ve şiddetli baş agrısı gorulebilir.
Mide daha uzun sure boş kalacagı icin,daha uzun sure ve daha yogun asit salgısına maruz kalır ve mide şikayetleri yaşanabilir.

Sahurda beslenme : Sahurda agır ve yaglı besinler tuketmekten sakının. Metabolizma hızı yavaş oldugu icin bu tur besinleri tuketmek size kilo olarak donecektir. Kepekli urunler,tahıllar,lifli ve posalı gıdalar sindirim sistemini daha uzun surede terkettigi icin,bu tur yiyeceklerin tuketilmesi ertesi gun daha uzun sure tokluk hissi verir. Sahurda protein agırlıklı beslenmek dogru olacaktır. Protein oranı yuksek peynir,sut,yumurta gibi besinler tercih edilmelidir. Proteini etten alacaksak,beyaz et tercih etmeli ve kızartma degilde haşlama olarak ve salatayla almalıyız. Sahurda şekerli besinlerin agırlıklı bir ogunden kacınmalıyız. Boyle bir ogun kan şekerini hızla yukseltir ve hızla dusurur. Bu da ertesi gun daha cabuk acıkılmasına,halsizlige ve baş agrısına neden olabilir. Sahurdan sonra yattıgınızda yuksek bir yastık ya da cift yastık tercih edin. Mide dolu oldugu icin mide suyunun agza gelerek rahatsızlık yaratmasını engellersiniz.

İftarda beslenme : En temel olan iftarı geniş ir zaman aralıgına yaymaktır. Uzun sure ac kalındıgı icin iştah ve doyma eşigi artmıştır. Butun boş kalmış mideyi birdenbire tıkabasa doldurmak ciddi sindirim sistemi rahatsızlıklarına ve kilo alınmasına neden olabilir. Ogune bir kase corba ile başlayıp 15-20 dakika ara verdikten sonra yemege devam edilmelidir. Yemek olarak da az yaglı ve hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Pirinc pilavı ve beyaz ekmek gibi besinler kan şekerini hızla yukselttigi icin az miktarda tuketilmeli ya da yerine kepekli ekmek ve bulgur pilavı tercih edilmelidir. Ogununuze salata,cacık,yogurt ve meyve gibi besinlerden eklemeyi unutmayın.

İftar ve sahur arasında beslenme : Uzun bir sure susuz kalınacagı icin,vucudun gunluk su ihtiyacı olan en az 2 litre suyu iftar ve sahur arasında tuketin. Tatlı olarak şerbetli ve hamur işi tatlılar yerine meyveli ve sutlu tatlıları tercih edin. Cok tuzlu,cok şekerli besinleri tuketmekten kacının.

Tariflere gelince; komposto bence Ramazanın olmazsa olmazlarından. Hem sahurda hem de iftarda severek tuketiyorum. Lif ve posa acısından zengin bir gıda olması acsından ve Ramazanda bol sıvı tuketmek gerektıgınden saglıklı bir Ramaan icin de ideal bir besin. Boregimiz ise cok pratik ve lezzetli. Sahurda bir kase corba ile bir kac dilim boregin yanına domates,salatalık,biber koyarak hazırlayacagınız bir ogun rahat bir oruc tutmanıza yardımcı olacaktır. Hayırlı Ramazanlar...

HAZIR YUFKA BÖREĞİ



Malzemeler :

1 kg(6 adet) yufka
1 su bardağı yoğurt
5 yemek kaşığı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
2 adet yumurta
Beyaz peynir ve maydanoz(dilerseniz patates ya da kıyma da olabilir)
Susam ya da corek otu

Yapılışı :

Bir kapta sıvı yağ,yoğurt,kabartma tozu ve 1 adet yumurtayı karıştırıp cırpalım.
Daha sonra fırın tepsisini yağlayıp tabanına bir yufkayı serip fazlasını kenarlardan sarkıtalım.
Yufkanın uzerine hazırladığımız karışımdan birkac kaşık koyarak fırca yardımıyla surelim.
Uzerine bir başka yufkayı buruşuk bir şekilde fazlasını kenarlardan sarkıtmadan yerleştirelim.
Gene yoğurtlu karşımdan surup,peynir de koyalım.Uzerine yeni bir yufka koyup bu şekilde devam edelim.
Yoğurtlu karışımı her kata surelim fakat peyniri 2 sıraya koymak yeterli olacaktır.
En ustune yufkayı koymadan once fırın tepsisinin buyuklugunde keselim,ilk koyduğumuz kenarları tepsiden sarkan yufkayı kapatıp,kesip şekil verdiğimizi onun uzerine yerleştirelim.
Bir bıcak yardımıyla kare kare keselim ve bir yumurtayı cırpıp uzerine surelim.
Susam ya da corek otu serpiştirip 200C de 35-40 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

KARIŞIK KOMPOSTO





Malzemeler :

1 su bardagı kuru uzum
15 adet kuru kayısı
8 su bardagı ılık su
5 yemek kaşıgı toz şeker

Yapılışı :

Uzumleri temizleyip yıkayalım.
Kayısıları yıkayıp dorde keselim.
Kayısıları ve uzumleri bir tencereye alıp uzerine şekeri ve suyu ilave edip orta hararetli ocaga koyalım.
Kaynamaya başladıktan sonra altını kısalım ve uzumler şişene kadar duşuk ısıda pişirmeye devam edelim.
Daha sonra tencerenn agzını kapatıp soguyana kadar bekletelim.Soguduktan sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Agzını sıkı kapatabileceginiz bir kavanoza koyup buzdolabında uzun sure saklayabilirsiniz.

YE#26 : APERATİFLER ve MEZELER
(Kırmızı Biber Rulosu , Sutlu Patlıcan Kızartması ve Kırmızı Biber Turşusu)

Bu ayki etkinligin ev sahibi sevgili Serpil ve konusu ''Aperatifler ve Mezeler''. Cok klasik olacak belki ama etkinlik konusu gercekten cok guzel secilmiş,paylaşılacak tarifleri sabırsızlıkla bekliyorum. Bu benim ilk etkinlik deneyimim, o yuzden de ayrı bir heyecan duyuyorum. Tariflerime gelince dun de bahsettigim gibi kırmızı biber agırlıklı :))) Kırmızı Biber Rulosu, Kırmızı Biber Turşusu ve Sutlu Patlıcan Kızartması. Benim bayıla bayıla yedigim bu tatları umarım siz de severek yersiniz. Şimdiden afiyet olsun ve Hayırlı Ramazanlar.

KIRMIZI BİBER RULOSU



Malzemeler :

8 adet kırmızı biber
1 kase beyaz peynir
Bir kac sap maydanoz
1 diş sarımsak

Yapılışı :

Biberleri yıkayıp fırın teline dizelim, altına boş bir tepsi koyarak fırına yerleştirelim.
200 C de kozleyelim.
Biberler kozlenirken bir kapta peyniri ezelim, icine ince dogranmış maydanozu ve dovulmuş sarımsagı koyup karıştıralım.
Biberler kabukları soyulacak kıvama gelince (25 dakika civarında bir sure sonunda) fırından cıkarıp soguması icin bekleyelim.
Soguduktan sonra cekirdeklerini cıkartıp kabuklarını soyalım ve buyuklugune gore ikiye ya da uce bolelim.
Elde ettigimiz ucgen şeklindeki biberlerin kalın kenarına peynirli karışımdan koyup rulo seklinde saralım (resimdeki gibi).
İsterseniz yeşil soganla baglayabilir ya da kurdan batırabilirsiniz.
Afiyet olsun.

SÜTLÜ PATLICAN KIZARTMASI




Malzemeler :

2 adet bostan patlıcan
1 su bardagı sut
3 yemek kaşıgı un
1 tatlı kasıgı tuz
1 cay kasıgı toz şeker
Kızartmak icin sıvı yag

Yapılışı :

Patlıcanları yıkayıp alacalı bir şekilde soyalım.
Daha sonra dikine ortadan ikiye kesip ince ince dilimleyelim.
Diger tarafta sutun icine unu, şekeri ve tuzu koyup karıştıralım.
Yagı kızartma yapacagımız kaba alıp kızdıralım.
Patlıcanları sutlu karışıma batırıp yaga atarak kızartalım.
Soguduktan sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.

KIRMIZI BİBER TURŞUSU




Malzemeler :

10-12 adet kırmızı biber
4 dis sarımsak
Zeytin yagı
Tuz
1 tatlı kasıgı kekik

Yapılışı :

Biberleri yıkayıp cekirdeklerini cıkartalım ve ortadan ikiye(dik olarak) keselim.
Teflon tencereye sıra sıra dizip 1 cay bardagı ılık su koyalım (biberler de suyunu saldıgı icin fazla su koymaya gerek yok).
Biberler iyice yumusayana kadar kısık ateşte haslayalım.
Daha sonra sogumaya bırakalım ve soguduktan sonra biberleri tencereden alıp kabuklarını soyalım. Bunu yapmak icin bir ucundan tutup kabugu cekmeniz yeterli.
Kucuk bir kavanozun dibine 2 dis sarımsak ve 1 tatlı kaşıgı kekigi koyalım.
Bir tabagın icine de zeytin yagı koyalım(baslangıc olarak 1 cay bardagı koyalım,ihitiyac oldukca ilave edebiliriz).
Kabuklarını soydugumuz biberleri zeytin yagına batırıp (her tarafını iyice yaga bulamalıyız) kavanoza yerlestirelim.
2-3 sırada bir biberlerin uzerine tuz serpelim.
Kavanozun yarısına kadar gelince 2 dis sarımsak daha koyalım.
Tum biberleri bu şekilde hazırlayıp kavanoza doldurduktan sonra biberlerin ustunu kapatacak kadar zeytin yagı gezdirelim.
Agzını sıkıca kapatıp buzdolabına kapatalım.
3 gun bekledikten sonra sabah kahvaltılarında peynir ceşitleriyle birlikte ya da yemeklerde meze olarak ikram edebilirsiniz.
Afiyet olsun.
Not : Biberleri haşlamak yerine fırında kozleyebilirsiniz ama haşlamak daha pratik oldugu icin ben bu yontemi tercih ediyorum,lezzetinde hic bir farklılık olmuyor.

BİBER SALÇASI

Kırmızı biberi ne kadar cok sevdigimi soyleyip duruyorum :))) Mevsimi diye olayı biraz abarttım galiba,bugunlerde evde kırmızı biberin icine konmadıgı yemek ya da salata yok gibi. Hele bir de bu ayki etkinlik konusu "mezeler ve aperatifler" olunca, bana gun dogdu :))) Mezelerimi kırmızı biberden hazırlamayı tercih ettim.Biber salcasını ise hem yemeklerde kullanmayı hem de ekmege surup yemeyi cok seviyorum. Ozellikle yaz aylarında domates salcasına yerine domates kullanıp, salca olarak sadece biber salcası kullanıyorum. Hem farklı bir lezzeti var hem de evde yapıldıgı icin daha saglıklı buluyorum. Ustelik yapımı da cok kolay(rondolar cıktıgından beri). Eskiden hatırlıyorum da annem biberleri defalarca kevgirden gecirerek salca yapardı. Ugraşır,yorulurdu... Salcayı annemle beraber yaptık,anne eli degen herşey gibi cok lezzetli oldu. Denemek isterseniz tarifi aşagıda ...



Malzemeler :

Kırmızı biber
Tuz
(Miktarlarını istediginiz gibi ayarlayabilirsiniz, 1 kg salca yapmak icin 3 kg biber gerekiyor, tuzunu gene damak tadınıza ve kullanım amacınıza gore ayarayabilirsiniz)

Yapılışı :

Biberleri yıkayıp cekirdeklerini cıkartalım.
Ortadan ikiye (dik olarak) kesip teflon bir tencereye sıra sıra yerlestirelim.
Uzerine tencerenin tabanını kaplayacak kadar su koyalım (biberler de suyunu salacagı icin fazla su koymaya gerek yok).
Biberler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirelim.
Ocaktan alıp ılımasını bekleyelim ve ılıdıktan sonra kabuklarını soyalım.
Kabuklarını soydugumuz biberleri rondodan gecirelim.
Daha sonra bir tencereye alıp tuzunu ekleyelim.Karıştıra karıştıra kısık ateşte salca kıvamına gelene kadar pişirelim.
Soguduktan sonra kavanozlara koyup uzerini kapatacak kadar zeytin yagı gezdirelim (cabuk bozulmaması kuflenmemesi icin).
Kavanozları buzdolabında muhafaza edelim.Yemeklerimizde ve kahvaltılarımızda gonul rahatlıgıyla kullanalım.
Afiyet olsun.
Not 1 : Kaynatma sırasında cok fazla sıcrıyor dikkatli olun,ocagın etrafına kagıt sermek en iyisi :)))
Not 2 : Fotografta gordugunuz patates kızartması degil, kaşar peyniridir :)))

KAYISILI FINDIKLI PASTA

Adı uzun yapılışı kolay , goruntusu şaşaalı yapılışı pratik bir pasta bu. Aslında pasta demeye de dilim varmıyor, bir enerji bombası :))) Tarifi ise tamamen dogaclama. Gecen gun yaptıgım hindistan cevizli pratik pastadan kalan pandispanya katını degerlendirmek icin ne yapabilirim diye dusunurken ortaya cıktı. Aycoregi yapmayı dusundum basta ama pandispanya sapasaglam ve tazeydi, aycoregini parcalanan ya da beklettigim acilen kurtarılması gereken bir kekle yaparım diye dusunerek erteledim. Fena da olmadı hani, cok guzel bir pasta cıktı ortaya. Eşim dişlerine yapışan kayısıdan biraz şikayet etse de babam iki dilim yedi :))) Eger siz de kayısı ve fındıgın uyumundan hoşlananlardansanız ve recel marmelat gibi şeyleri yemeyi seviyorsanız, aradıgınız pasta işte tam burada duruyor.



Malzemeler :

1,5 su bardagı toz şeker
1/2 su bardagı su
3 yemek kaşıgı limon suyu
1 su bardagı dovulmus fındık
1 su bardagı kucuk dogranmıs kuru kayısı
1 adet kakaolu hazır pandispanya ya da istediginiz herhangibir kakaolu kek
1 paket krem şanti
1 cay bardagı sut
Pandispanyayı ıslatmak icin kayısı marmeladı ya da istediginiz başka bir şurup

Yapılışı :

Bir tencereye şekeri ve suyu koyalım.
Sık sık karıştırarak şeker eriyene kadar yüksek ateşte tutalım.
Şeker eriyip kopurmeye başladıgında limon suyunu ekleyelim.
Bir taşım kaynatıp kayısı ve fındıgı ilave edelim.
Kayısılar yumuşayana kadar, yaklaşık 5 dakika, karıştırarak pişirmeye devam edelim.
Diger tarafta pandispanyayı sulandırdıgımız kayısı marmeladıyla ıslatalım.
Hazırladıgımız kayısılı fındıklı karışımı sıcakken pandispanyanın uzerine dokelim.
Sogumasını bekleyelim.
Bu arada ambalajında belirtildigi şekilde krem şantiyi hazırlayalım.
Pastayı buzdolabına koymayacagımız icin sert bir krem şanti hazırlamalıyız. Bunun icin de ambalaj uzerinde yazan en az sut miktarını kullanalım.
Pastamız soguduktan sonra krem şantiyi uzerine ince bir tabaka halinde yayalım (ve ya sıkma torbasına koyup uzerine şekiller yapalım) ve dilimleyerek sevis yapalım.
Afiyet olsun.

KIRMIZI BİBER DOLMASI



En cok sevdigin sebze nedir deseler hic tereddutsuz ''kırmızı biber'' diyebilirim. Kırmızı biberden yapılan herşeyi ve kırmızı biberin icine girdigi her yemegi bayıla bayıla yiyorum. Favorim de kızarmış ekmege surulmus biber salcası ile peynirdir. Uzerine de bir iki tane taze nane yapragı :))) Evet anlaşılacagı gibi en sevdigim baharat da ''nane''. İcine nane koymadıgım yemek yok gibi. Korkmayın butun gun ''en sevdigim şudur en sevmedigim bu'' diye devam etmeyecegim :))) Tarifimiz kırmızı biber dolması. Daha cok etlisi yapılan bu dolmanın ben zeytin yaglısını tercih ediyorum. Belki de sıcak yaz gunlerinde ısıtmadan soguk soguk yiyebildigim icindir. Bu arada eger siz de benim gibi kırmızı biberi seviyorsanız ve kışın da yiyebilmek istiyorsanız; biberleri yıkayıp iclerini temizleyin ve 1 cm kalınlıgında dograyıp, azar azar paketleyerek derin dondurcuya koyun. Kışın isterseniz tum paketi isterseniz de icinden bir miktarını yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Ama hazır mevsimindeyken once dolmasını deneyin derim, afiyet olsun.

Malzemeler :

6 adet dolma olmaya elverişli kırmızı biber
3 cay bardagı pirinc (biberlerin buyuklugune gore azaltıp cogaltabilirsiniz)
2 adet orta boy kuru sogan
3-4 dis sarımsak
1/2 cay bardagı sıvı yag
1/2 cay bardagı zeytin yagı
1 yemek kaşıgı domates salcası
1 yemek kaşıgı biber salcası
1 adet domates(agızlarını kapatmak icin)
1/2 demet kıyılmış dereotu
Tuz, karabiber, pul biber, kuru nane ve istediginiz diger baharatlar
Sıcak su

Yapılışı :

Biberleri yıkayıp tepelerini keserek iclerini temizleyelim.
Diger tarafta sıvı yagda yemeklik dogradıgımız soganları kavuralım.
Salcayı ve yıkayıp suzdugumuz pirinci koyup karıstıralım.
Baharatları,tuzu ve kucuk kucuk dogradıgımız sarımsagı ilave edip 1 cay bardagı kadar sıcak su koyalım.
Suyunu cekene kadar kısık ateşte tutalım.
Ocaktan alıp biberlerin icini dolduralım(pirinclerin suyla şişip haciminin artacagını hesaba katarak,tamamen doldurmamakta fayda var).
Agızlarını kestigimiz domates parcalarıyla kapatalım. Domates yerine limon dilimleri de kullanabilirsiniz.
Doldurdugumuz biberleri tencereye yerleştirelim.
Biberlerin yarısına gelecek kadar sıcak su koyup uzerine zeytin yagı gezdirelim.
Orta hararetli ocakta 40-45 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.
Not : Dilerseniz piştikten sonra kabuklarını soyarak da yiyebilirsiniz.

MAKARNA BÖREĞİ

Uzun zamandır yeni bir tarif ekleyememenin ya da en azından iki satır yazı yazamamanın buruklugu var icimde. O kadar yogun bir donem gecirdim ki; ne yeni birseyer denemeye ne de denediklerimi sizlerle paylaşmaya vaktim ve enerjim oldu. Fotograf makinam da yoktu biliyorsunuz. Ama yeni makinamı aldım ve ilk fotograflarımı cektim :))
Evet neydi beni bu kadar meşgul eden(ler) ? Gecen hafta kardeşimin nişanlısı misafirimizdi,onu gezdirip İstanbulu sevdirme gorevini ustlendik ailecek. Sevdirelim ki; O da buraya yerleşsin, kızımızı alıp goturmesin bizden :))) Bir de ay sonuydu malumunuz, yuzlerce recete vardı kontrol edilmesi gereken. Hala daha da onumde kontrol edilmis ama faturalandırılmak icin bekleyen bir yıgın var. Pazar gunu de nobetciydik ki;onu hic sormayın,pazar sabah 9 da eczaneye girdik pazartesi akşam 19.30 da cıktık. Bu haftasonu ancak kendimize gelebiliriz sanırım,bu yorgunluk kolay kolay cıkmaz.
Annemin bir tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Son derece pratik ve lezzetli bir tarif,mutlaka denemelisiniz. Bizim gibi hem makarna hem de hamurişi seven aileler icinse ideal(gerci icinde makarna oldugu yerken hic belli olmuyor).
Daha şık bir şekilde sunmak isterdim ama fotograflar annem borekleri eczaneye goturmek uzere paketlemeye calışırken aceleyle cekildi.
Afiyetle yapın ve yiyin...



Malzemeler :

1 paket fiyonk makarna
1 cay bardagı sut
1 kase ufalanmış beyaz peynir
1 cay bardagı sıvı yag
1/2 demet ince dogranmış maydanoz
2 adet yumurta
3 adet yufka(yufkaları kendiniz hazırlamak isterseniz ; 1 su bardagı su,1 tatlı kasıgı tuz ve alabildigi kadar un)
Tuz
Uzerine surmek icin az miktarda sut

Yapılışı :

Unu ve 1 tatlı kaşıgı tuzu eleyip azar azar su ekleyerek acılabilir kıvamda biraz sertce bir hamur hazırlayalım.
Hamuru uc eşit parcaya bolup, her bir parcayı tepsimizin buyuklugune gore acalım.
Diger tarafta makarnayı haşlayıp suzelim, soguk sudan gecirelim.
Soguduktan sonra sıvı yag, sut, yumurta, peynir ve maydanozu ilave edip karıştıralım.
İlk yufkayı tepsimizin tabanına serip (kenarları biraz tasacak sekilde) icine makarnalı karışımın yarısını koyalım.
Bir kat daha yufka serip geri kalan makarnayı yufkanın uzerine duzgun bir şekilde yerleştirelim.
Son yufkayı da yerleştirip, uzerine sut surelim ve bıcakla bir kac kucuk delik acalım.
200 C fırında uzeri kızarana kadar (30 dakika) pişirelim.
Dilimleyip servis yapalım.
Afiyet olsun.

PRATİK PASTA

Habersiz gelen misafirler iin ya da geleceginden heberim oldugu halde başka birşey yetiştiremedigim durumlarda sık yaptıgım bir tarif bu. Adını ben koydum belki başka yerlerde başka isimlerle karşınıza cıkmıştır. Ama eminim hic bir isim bu kadar yakışmaz, cunku gercekten son derece pratik (ve lezzetine doyulmaz). Hele bir de benim gibi hindistan cevizinin tadını seviyorsanız mutlaka denemelisiniz,coco star tadında bir pasta :))) Tarifte bir kac noktaya acıklık getirmekte fayda goruyorum. Hem pratik hem de acıklık getirilecek noktalar mı var demeyin :))) Sadece bazı kısımları fazla kendi damak tadıma gore yaptıgımdan acıklamak istedim. Pişirme suresini 15-20 dakika diye verdim mesela. Aslında 15. dakikada alabilirsiniz ama ben ustunu fazla cıtır sevdigim icin biraz daha fırında tutmayı tercih ediyorum. Gene aynı sekilde orjinal tarif cevizle olmasına ragmen ben fındıgı daha cok sevdigim icin fındıklı yapıyorum ve iri dovulmus fındık kullanıyorum. Bir de her zaman hazır pandispanya kullanmak zorunda degilsiniz,istediginiz bir tariften kendi pandispanyanızı hazırlayabilirsiniz. Bu tarifin bir guzel yanı da evde kalan keklerinizi ya da kalıptan parcalanarak cıkan pandispanyalarınızı degerlendirebilirsiniz. Pratik dedim, habersiz gelen misafirler icin dedim diye beklemeyin, hemen mutfaga girin ve deneyin :)))




Malzemeler :

1 adet kakaolu hazır pandispanya(sadece 1 katı kullanılacak)
1 su bardagı hindistan cevizi
1 adet yumurta
1 cay bardagı pudra şekeri
1 cay bardagı sıvı yag
1 cay bardagı dovulmus fındık
Pandispanyayı ıslatmak icin dilediginiz bir karısım

Yapılışı :

Yumurta ile şekeri,şekerler eriyip köpük köpük bir karışım elde edene kadar cırpalım.
Sıvı yagı,hindistan cevizini ve fındıgı ekleyelim.
Pandispanyanın bir katını kelepceli kalıba koyup diledigimiz şekilde ıslatalım. Hindistan cevizi sutu,şekerli sut,kahveli sut ya da meyve suyu olabilir.
Islattıgımız pandispanyanın uzerine hazırladıgımız karışımı duzgunce yayalım.
175C lik fırında uste yakın bir şekilde 15-20 dakika uzeri kızarana kadar pişirelim.
Ilık ya da soguk olarak servis yapalım.
Afiyet olsun.

PÜF NOKTASI-II

Eger mutfak teraziniz yoksa ve denemek istediginiz tarifleri sırf bu yuzden erteliyorsanız,artık gerek yok :)) Aşagı da bazı belli başlı malzemelerin gram,bardak,kaşık donusumlerini bulabilirsiniz. Tabi haklı olarak hangi kaşık hangi bardak,bunların da olcusu modelden modele farklı diyeceksiniz. Bunun icin de pratik bi cozumum olacak. 1litrelik bir şişeye su doldurun, bu suyu bir bardaga boşaltın, suyu 5 seferde alan aradıgımız bardak, yani buyuklugu 200 mililitre. Kaşık olculeri ise genelde her modelde aynıdır.
Detaylı bilgiyi burada bulabilirsiniz. Ben internet erişiminin olmadıgı durumlarda da elinizin altında kucuk bir liste olmasının avantaj olacagını duşundugumden aşagıdaki listeyi hazırladım.

Agırlık birimleri Donusumu :
1 su bardagı un 125 gram
1 cay bardagı un 60 gram
1 kahve fincanı un 45 gram
1 yemek kaşıgı un(tepeleme) 25 gram

1 su bardagı yogurt 210 gram
1 cay bardagı yogurt 110 gram
1 kahve fincanı yogurt 70 gram

1 su bardagı margarin 180 gram
1 cay bardagı margarin80 gram
1 kahve fincanı margarin 50 gram
1 yemek kaşıgı margarin 15 gram
1 tatlı kaşıgı margarin 5 gram

1 su bardagı nişasta 50 gram
1cay bardagı nişasta 30 gram
1 kahve fincanı nişasta20 gram
1 yemek kaşıgı nişasta 10 gram

1 su bardagı pirinc 175 gram
1 cay bardagı pirinc80 gram
1 kahve fincanı pirinc 65 gram
1 yemek kaşıgı pirinc 20 gram

1 su bardagı pudra şekeri150 gram
1 cay bardagı pudra şekeri 100 gram
1 kahve fincanı pudra şekeri 60 gram
1 yemek kaşıgı pudra şekeri15 gram

1 su bardagı sıvı yag 180 gram
1 cay bardagı sıvı yag 110 gram
1 kahve fincanı sıvı yag 60 gram
1 yemek kaşıgı sıvı yag 15 gram

1 su bardagı sut 200 gram
1 cay bardagı sut 120 gram
1 kahve fincanı sut 75 gram
1 yemek kaşıgı sut 15 gram

1 su bardagı toz şeker 200 gram
1 cay bardagı toz şeker 120 gram
1 kahve fincanı toz şeker 50 gram
1 tatlı kaşıgı toz şeker 10 gram

1 su bardagı kaşar peyniri 90 gram
1 cay bardagı kaşar peyniri 40 gram
1 kahve fincanı kaşar peyniri 30 gram
1 yemek kaşıgı kaşar peyniri 4 gram

Bunlar da amerikan olculerinin donuşumu. Yabancı kaynaklardan tarifler denemek istediginiz de işe yarayabilir.

Sıcaklık Birimleri Donusumu :
175 C = 350 F
180 C = 356 F
200 C = 396 F

1 cup = 236,59 mL
1 stick margarin ya da tereyag = 125 gram(yaklaşık 1/2 paket)

PÜF NOKTASI-I

Bir sureligine fotograf makinasız kalacagım maalesef :((( Bu durum beni epey uzdu, alışmıştım her yaptıgımın fotografını cekmeye. Hatta bir fotografcılık sitesine de uye olmuştum ve kendimi bu konuda geliştirmeye calışıyordum. Ama gene de en zor geleni yaptıgım tariflerin fotograflarını cekememek. Bu gecici sure icinde, daha once yaptıgım ama yayınlayamadıgım tarifleri yazmayı dusunuyorum ya da sizlerden gelenleri. Elifin Koşesi boş kalmayacak yani :)) Bugun yazı var ama tarif yok, onun yerine mutfakta hayat kurtaran puf noktalarından bahsetmek istiyorum. Zaten hepinizin bir cogunu bildigine eminim ama derli toplu, hepsinin bir arada olması daha cok işe yarayabilir diye dusundum. Su an icin aklıma gelenleri yazıyorum,belki de bunu seri haline getirebiliriz; Puf Noktaları-1, Puf Noktaları-2, Puf Noktaları-3 ... :))) İşinizi bir nebze kolaylaştırabiliyorsam ne mutlu bana :))) İşte ilk aklıma gelenler(yani en sık kullandıklarım)

*Hamur işlerinizde, ozellikle kabarması gerekenlerde, unu ve kabartma tozunu ayrı bir kapta karıstırıp diger malzemelerinize eleyerek ilave ederseniz daha iyi sonuc alacagınıza eminim.

*Kurabiyelerde ve keklerde yumurtaları oda sıcaklıgında kullanmaya dikkat edin.

*Kek yaparken yumurta ve şekerin cırpılması kabarması icin cok onemlidir. Bu noktada şeker tamamen eriyene kadar yaklaşık 10 dakika cırpmak gerekir. Eger yumurtaları teker teker ekleyip cırparsanız cok daha iyi kabaran kekleriniz olur.

*Yaglanmış fırın tepsisine diye belirtildigi durumlarda tepsiyi sıvı yag ile degil de margarin ambalajıyla yaglarsanız hem tepsi daha kolay temizlenir hem de yaptıklarınız tepsiden daha kolay ve parcalanmadan cıkar.

*Meyve sebzelerin daha uzun omurlu olması icin yıkamadan dolaba koyun ve tuketmeden hemen once yıkamaya ozen gosterin.

*Kurabiyelerinizi agzı sıkı kapalı kutuya koydugunuz halde ilk gunku tazeligi olmadıgından şikayet ediyorsanız; kurabiye kutusunun icine 1-2 tane kesme şeker koyun. Şeker kutudaki fazla nemi cekecek ve kurabiyeler yumuşamayacaktır. Tuzlu kurabiyeler icin de bir kap icinde tuz koyabilirsiniz.

*Kekin icine koydugunuz fındık ceviz gibi maddelerin dibe cokmesinden şikayetciyseniz,bunları hamura koymadan once una bulamayı deneyin ve malzemelere en son olarak ilave edin.

*Benim en cok başvurdugum yontemlerden biri de dar agızlı şişe ve surahileri temizlerken, 1/3 une kadar su doldurup icine 1 yemek kaşıgı pirinc,bulgur vs. atıp calkalamaktır. Bu sekilde sungerle ulasamayacagınız yerleri temizleyebilirsiniz. Annem de bu iş icin demlenmis caydan kalan taneleri kullanır,yani benden daha tutumludur :))

*Gene hepimizin bildigi gibi eger tarifte yumurta aklarını kar gibi olana kadar cırpın diyorsa bir tutam tuz ilave edip cırpmak cok daha iyi sonuc alamamızı saglayacaktır.

*Fırında pişireceginiz pasta ya da yemeklerde pişirme suresinin en az yarısı kadar fırın kapagını acmayın.

*Hazır corbaları tatsız buluyor ama gene de pratik oldugu icin yapmak zorunda kalıyorsanız, tarhana corbası icin muthis bir onerim var. Corbayı ambalajında belirtildigi gibi pişirdikten sonra, bir kasede 2 yemek kaşıgı yogurt ile 1 yumurtanın sarısını cırpıp corbanın icine karıstırın ve bir kac dakika daha kaynatın. Tadına doyamayacagınız bir corba olacak.

Şimdilik bu kadar,sevgiyle kalın...

DAMLA ÇİKOLATALI KEK

Bu haftasonu yaptıgım kekin tarifini artık hepinizin yakından tanıdıgı sevgili Tugba gonderdi. Ben de coktandır kek yapmak niyetindeydim,yani Tugba gene hızır gibi yetişti :))) Kekin tadı tam benim sevdigim gibi oldu, şekeri tam yerindeydi ve dokusu pamuk gibi havalı ve yumuşaktı. Oyle cok tatlı insanı kesen (yani bir dilimle doyuran) kekleri sevmiyorum. Tugba kendi tarifinde hazır satılan kek şekerlerinden kullanmıştı, ben degişiklik yapmak istedim ve damla cikolata,fındık,hisndistan cevizi kullandım (biraz ne bulduysam koydum gibi olmuş). Alternatif olarak; kakaolusu,uzumlusu,cevizlisi yapılabilir,hayal gucunuze ve damak tadınıza kalmış. Bir de icine iri dovulmus fındık koyup uzerine cıkolata sos dokulse mukemmel olur.Biraz daha yazarsam, daha bu keki bitirmeden kalkıp gene kek yapmaya başlayacagım :))) Hadi siz de bir an once mutfaga :)))




Malzemeler :

3 adet yumurta
1 su bardagı şeker
1 su bardagı su veya sut (Ben bardak su+1/2 bardak sut kullandım)
1/2 su bardagı sıvı yag
2-3 su bardagı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
4-5 yemek kaşıgı damla cikolata
1 su bardagı dovulmus fındık
1 cay kasıgı tarcın
1 yemek kaşıgı hindistan cevizi

Yapılışı :

Yumurta(oda sıcaklıgında) ve şekeri köpük köpük olana kadar mikserle cırpalım.
Un haric diger malzemeleri koyup karıştıralım.
Unu kek kıvamına gelene kadar azar azar ekleyelim.
Tarifte 2-2,5 su bardagı demesine ragmen benim kekim 3 su bardagı un aldı.
Hamur hazır olunca yaglanmış kek kalıbına dokup,180C de 40 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.
Not : Damla cikolata,fındık,hindistan cevizi,tarcın yerine damak tadınıza uygun baska malzemeler de kullanbilirsiniz.İlk iki resim benim kekimden sonraki iki resim Tugbanın kekinden.

PATLICANLI KÖFTE

Yaz başında yani havalar bu kadar sıcak degilken sık sık yaptıgım bir yemegin tarifini vermek istiyorum bugun. Patlıcanı, kızartılarak kullanılıdıgı yemeklerde, severek yiyen eşim icin ideal bir yemek ancak havalar boyle sıcakken kızartma yapmak biraz zahmetli olabiliyor :))) Ozellikle patlıcanı kızartmak. Sıcaklıgı hızla yukselen mutfaktan siz bir an once kendinizi dışarı atmaya calışırken o,saga sola sıcrayarak size bir de temizlik işi cıkartır :))) Bunları soyledim diye sakın tarifi denemekten vazgecmeyin,belki sadece biraz daha serin gunleri bekleyebilirsiniz, ocagın etrafına da gazete serdim mi temizlik işi de tamam :))) Yemegin yanına bir de pilav. Mmm enfes :))) Hadi afiyet olsun :)))


Malzemeler :

1/2 kg kıyma
1 adet soğan
2 dilim bayat ekmek ici
Tuz,karabiber,pulbiber,kekik,kimyon ve isteğe gore diğer baharatlar
4-5 adet ince uzun patlıcan
4-5 adet sivri biber
2 adet domates
Sıvı yağ,salca
2-3 diş sarımsak

Yapılışı :

Oncelikle kofteyi hazırlayalım.
Bunun icin soğanı rendeleyelim ya da rondodan gecirelim.
Soğana kıyma,ekmek ici ve baharatları ekleyip yoğuralım.
Bir saat kadar dinlendirelim.
Diğer tarafta patlıcanları alacalı bir şekilde soyalım ve butun olarak kızartalım(zaten pişecegi icin cok iyi kızartmaya gerek yok).
Biberleri de aynı yağda kızartalım.
Kızarttığımız patlıcanları kağıt havlu zerine alarak,fazla yağını aldıralım.
Koftelere kucuk yuvarlak şekiller verelim.
Patlıcanları da 2-3 cm kalınlığında dilimleyelim ( ya da tam dilimlere ayırmadan bir ucu birbirine tutunacak şekilde keselim ve aralara kofteleri yerleştirelim).
Bir dilim patlıcan bir tane kofte olacak şekilde tencereye yerleştirelim.
Biberleri ve kucuk doğranmış sarımsakları gelişiguzel patlıcanların uzerine yerleştirelim.
Başka bir tencerede cok az sıvı yağda kucuk doğanmış soğanları soteleyelim(tuz atmayı unutmayın).
Domates(kabukları soyulmuş ve iri doğranmış) ve salcayı ilave edip ocaktan alalım.
Patlıcan ve koftelerin uzerine dokelim.
Kenarından 1 su bardagı sıcak su akıtıp ağzını hic acmadan orta hararetli ocakta 20-25 dakika civarında pişirelim.
Şeklini bozmadan tabaklara alıp servis yapalım.
Afiyet olsun.

ÇOCUKLUĞUMDAN KALMA LEZZET : MOZAİK PASTA

Cocukken annemin bize en cok yaptıgı pastalardandı mozaik pasta. Buzdolabında sogumasını sabırsızlıkla beklerdik. Benim cogu zaman cabuk olsun diye pastayı buzluga koymak gibi hain planlarım olurdu :))) Sonra kardeşim ve ben biraz daha mutfak işlerine hakim olmaya başladıgımızda (ki bu yaş cogunuzun sandıgı gibi 14-15ler degil sadece 8-9) mozaik pastayı kendi kendimize yapar olduk. Calışan bir annenin cocukları olmanın getirdigi avantaj ya da dezavantaj, olaylara neresinden baktıgınıza baglı... Daha 5 yaşındayken, 3 yaşındaki kardeşimin de sorumlulugunu alarak bize bakacak birini bulana kadar birkac gun(belki de hafta) evde yalnız kalmam gerekmişti. Erken yasta sorumluluk almak,sonrasında hayatım boyunca sorumluluk bilincimin saglam olmasını sagladı ama bazen de ustume gereksiz sorumlulukları alarak durumu abarttım :))) Konudan epey uzaklaştım. Ne diyorduk?Mozaik Pasta :))) İşte o gunlerde bizim evde cook populer olan mozaik pastayı yıllar varki yapmadım ve yemedim. Yeni yeni tarifler denemekten bu eski gozdemize sıra gelmedi sanırım. Sagolsun Tugba tarifi ve fotografları yolladı da,mozaik pasta ilk fırsatta yapılacaklar arasına girdi. Umarım dener ve begenirsiniz...


Malzemeler :

1/2 paket (125 gr) margarin
2 yemek kaşıgı un
2 su bardagı sut
1 su bardagı toz şeker
2 yemek kaşıgı kakao
1 paket vanilin
1/2 kg petit beurre biskuvi
1 su bardagı ceviz(istege baglı)

Yapılışı :

Sut ile şekeri karıştıralım.
Diger tarafta margarini derin ve geniş bir kaba alıp eritelim.
2 yemek kaşıgı unu koyup kavuralım.
Un renk degiştirmeye başlayınca şekerli sutu yavaş yavaş karıştıra karıştıra ekleyelim.Unun topaklanmaması icin bu aşamada cok dikkatli olmak lazım.
Sutun tamamını ekleyince kakao ve vanilini koyup kaynayana kadar karıştıralım.
Erimiş cikolata gorunumuda bir sos elde etmemiz lazım.
Soguduktan sonra biskuvileri kucuk kucuk kırıp cevizle birlikte sosun icine koyalım.
İyice karıstırıp sera freshin icine boşaltalım, piramit şekli verip sera freshi saralım( isterseniz poşet de kullanabilirsiniz).
Buz dolabında 4-5 saat bekletip dilmleyerek servis yapalım.
Afiyet olsun.

ŞEFTALİLİ TATLI

Şu sıcak yaz gunlerinde en iyi arkadaşlarım dondurma ve su. Benim gibi dondurma aşıklarına yaz bitmeden mutlaka denemeleri gereken bir tarif vermek istiyorum bugn. Dondurmayı yeteri kadar kalorili bulmayanlar mutlaka denemeliler :))) Tarif tamamen kendime ait olup,bir akşam gene tatlı krizine girmişken icat oldu (artık boyle anlar icin crem ole gibi pratik tatlılar bulunduruyorum). Tatlı krizini o an icin fazlasıyla bastıran bu lezzet daha sonra dondurmama arkadaş oldu,tıpkı coffemate in kahveye arkadaşlıgı gibi. O yzden adını donudrmamate ya da icecreammate olarak duşundum ama kulaga pek hos gelmedi :)) Ozellikle vanilya ve cikolata parcacıklı dondurmalarla cok guzel gidiyor. Deneyin pişman olmayacaksınız....

Malzemeler :

2 adet şeftali
3 yemek kaşıgı toz şeker
25 gram margarin
1 cay kasıgı tarcın

Yapılışı :

Şeftalilerin kabuklarını soyup dilimleyelim.
Dilimleri tekrar 5-6 parcaya bolelim.
Bir tavaya margarini koyup eritelim.
Şeftalileri, şekeri ve tarcını ilave edip karıştıralım.
Şeftaliler suyunu salıp cekene kadar pisirmeye devam edelim.
Piştiginde şekerden kaynaklanan karamelli bir goruntusu olmalıdır.
Soguduktan sonra dondurmayla beraber servis yapalım.
Afiyet olsun.

ERİKLİ KEK

Yan komşumuzun bahcesinden topladıgımız erikleri yemekle bitremeyecegimizi anladıgımda (biz tam bitirmek uzereyken surekli koca bir poşet daha erik geliyor) bu erikleri bir pastada kullanmaya karar verdim. İnternette yaptıgım uzunca bir arastırmadan sonra(cunku ilk defa erikli birşeyler yapcaktım) http://www.epicurious.com da buldugum tarifi denemeye karar verdim. Orjinal ismi plum streusel cofeecake oldugu icin kek olarak cevirdim ama daha cok tart havasında bir tarif oldu. Orjinal tarifi burada bulabilirsiniz. İlk defa yabancı dilde bir kaynaktan tarif hazırladım ve ilk olmasından kaynaklanan bir takım zorlukları oldu. Fırın ısısını santigrat dereceye cevirmek ve stick olcusunu kullandıgımız bir olcuye donusturmek icin biraz aratırma yapmam gerekti. Bunun dışında tarif ustunde de birkac degisiklik yaptım,hem kendi damaktadıma gore hem de evdeki malzemeye gore. Tereyag yerine margarin kullandım, hem tereyag tadını pek sevmedigimden hem de gram olcusunu pratik paket margarinlerle cok kolay ayarlayabildigimden. Tarifte gecen muskat denen kck hindistan cevizini ise hic kullanmadım. Sanırım cup olculeriyle bardak olculerimiz farklı oldugundan tarifte 9 inchlik kalıp(yaklaşık 23 cm) demesine ragmen benim hamurum 20 cm lik kelepceli kalıba tam denk geldi. Kıtır ust tabaka icin,daha onceden yaptıgım acıbadem kurabiyelerinin kalanlarını rondodan gecirerek hazırladıgım unu kullandım. Bu yuzden ceviz yerine de fındık kullandım,hatta bademli daha da guzel olurdu diye dusunuyorum. Kek tam 1 saatte pisti ve uzeri biraz fala kızardı,bir dahaki sefere 45-50. dakikadan sonra aluminyum folyo kapatmayı dusunuyorum,sizde oyle deneyebilirsiniz. Kek pişerken oyle muthiş kokular yayıyor ki; degil 1 saat 1 dakika beklemek bile mucize :))) Biz kendimiz balkona attık gene de dayanamadık. Keki fırından cıkar cıkmaz ılıkla sıcak arası bir kıvamda tattık. "Aman Allahım o ne muthiş lezzet" diye ozetlemek isterdim ama yeterli gelmez... Keke bayıldık,yemekten hemen sonra olmasına ragmen kocaman dilimler yedik. Kalanından eczaneye getirdigim dilimler icinse nerdeyse kavga cıkacaktı :))) Erik yerine şeftali veya elma da kullanılarak yapılabilecek hem misafirler icin ikram olabilecek hem de ziyaretlere goturulebilecek muthis bir tat. Bizim evde sık sık yapılacaga benziyor. Bir an once deneyin derim :)))



Malzemeler :

Keki icin :
115 gram tereyag ya da margarin
3/4 su bardagı toz şeker
2 adet yumurta
1+1/4 su bardagı un
1 cay kasıgı kabartma tozu
1 cay kaşıgı vanilya
1/2 cay kasıgı tuz
Kekin usutunu kaplayacak kadar murdum erigi (buyuklugune gore 5-10 adet)

Kıtır Ust Tabaka icin :
1 su bardagı un
1/2 su badagı esmer şeker
1/2 su bardagı fındık
85 gram tereyag ya da margarin
1 cay kaşıgı tarcın

Yapılışı :

Ilk olarak kıtır ust tabakayı hazırlayalım.
Bunun icin unu, şekeri, fındıgı, tarcını ve kucuk parcalara kesilmis margarini mutfak robotuna koyalım.
Kısa bir sure calıştırıp kırıklı parcalı bir gorunumu olacak şekilde tum malzemeyi biribirine karıştıralım.
Daha sonra kek hamurunu hazırlamaya gecelim.
Bunun icin oda sıcaklıgındaki margarin ile sekeri iyice cırpalım.
Seker eridikten sonra yumurtaları teker teker ekleyelip karıştırmaya devam edelim.
Her yumurta eklemede iyice karıştırmak gerekiyor.
Vanilyayı ekleyelim.
Tuz, kabartma tozu ve unu karıstırıp bu karışımın uzerine eleyelim.
Sadece tum malzemeler karışana kadar karıştıralım(uzun sreli cırpmaktan kacınalım).
Hamur bildigimiz kek hamurlarına gore cok daha kıvamlı oluyor.
Ben olculeri Turkceleştirmekten kaynaklanan bir sorun oldugunu duşunup endişelenmiştim ama sonu korktugum gibi olmadı.
Siz de un mikatarında hic bir degişiklik yapmayın.
Kelepceli kalıbımızı(20 cm lik) yaglayıp unladıktan sonra hamurumuzu dokelim,uzerini kasıkla duzeltelim.
Erikleri dilimleyip hamurun uzerine (tamamını kaplayacak şeklide) yerleştirelim.
Kıtır ust tabakayı eriklerin uzerine serpiştirelim.
175C de 1 saat pişirelim(ya da ortasına kurdan batırıp cıkarttıgımızda temiz olana kadar).
Piştikten sonra soguk veye ılık olarak servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Tarifi aldıgım siteye gore bu kek ikram edilecegi gunden 1 hafta onca yapılabilir. İyice soguduktan sonra strec film ve aluminyum folyoya sarılıp derin dondurucuya kaldırabilir ve ikram etmek istenildiğinde 175C ya ısıtılmış fırında 35-40 dakika bekletip(fırın calışmadan) ılık veya soguk olarak servis yapılabilir.

SUSAMLI KURABİYE

Tugba'dan enfes bir tarif daha. Korkarım yakında Tugba sayfamı ele gecirecek :)) Saka bir tarafa Tugba'nın tarifleri hızır gibi yetişiyor. Bu susamlı kurabiyeler de cok şık ve lezzetli yani Elif'in Tariflerine yakışır bir tarif :))) Afiyetle yapın ve yiyin...


Malzemeler :

2 adet yumurta
1 su bardagı pudra şekeri
1 su bardağı sıvı yag
1/2 paket margarin
1 paket vanilya
Alabildigi kadar un

Yapılışı :

Margarini oda sıcaklıgına getirelim.
İcine sıvı yagı ve pudra şekerini koyup elimizle karıştıtalım.
Yumurtalardan birinin akını ayırıp(uzeri icin) geri kalanını karısıma ekleyelim,vanilyayı ve unu da ekleyip kurabiye hamuru kıvamında bir hamur elde edelim.
Hamurumuzu merdane yardımıyla 1 cm kalınlıgında acıp kalıpla keselim.
Once yumurta akına sonra susama batırıp fırın tepsisine dizelim.
180C de 25 dakika pisirip servis yapalım.
Afiyet olsun.

DÜĞME KURABİYE

Kurabiyeleri seviyorum. Hem yapmasını hem yemesini. Yapması kolay, bir cok malzemeyle aromayla yuzlerce cesit kurabiye yapabilirsiniz. Dilediginiz şekli verebilir, gunun anlam ve onemine gore şekillendirebilir susleyebilirsiniz. Benim gibi tatlıya duskun insanlar icin yemesi de cok keyifli. İster sade isterseniz cayla kahveyle... Bir de uzun sure saklayabilme avantajı var tabi. Yapıp agzı kapalı bir kutuya koyarsınız ve canınız her istediginde elinizin altındadır. Bunları yazarken kendimi Kurabiye Canavarı gibi hissettim. Cocuklugumuzun sevimli kahramanı, kurabiyeye aşık kukla :))) Canavar demeye de dilim varmıyor, kim bulduysa bu ismi. Once serce parmagını havada tutarak kibarca yemeye calısırdı kurabiyeyi ama sonra kontrolunu kaybedip saldırırdı kurabiyelere. Onun kadar olmasa da ben de bazen kurabiye gorunce kontrolumu kaybedebiliyorum :))) Benim gibi kurabiye canavarlarına bir yeni tarif daha sunmaktan gurur duyarım,tarifi aşagıda. Afiyetle...



Malzemeler :
200 gram margarin ya da tereyagı
3/4 su bardagı toz şeker
1 adet yumurta
1 paket vanilin
1 paket kabartma tozu
Alabildigi kadar un (yaklaşık 2 su bardagı)
4-5 yemek kaşıgı cilek receli
Yapılışı :
Oda sıcaklıgındaki margarini toz şekerle iyice karıştıralım(elimizde ya da mikserde olabilir).
Daha sonra yumurta, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip karıstırmaya devam edelim.
Azar azar un ilave ederek istedigimiz kıvamda bir hamur elde edene kadar karıştırmaya ve yogurmaya devam edelim.
Hamurumuz hazır olunca yarım saat kadar buzdolabında bekletelim.
Daha sonra hamurdan ceviz buyuklugunde parcalar koparıp ortasına parmagımızla cukurlar acarak yaglı kagıt serilmis fırın tepsisine dizelim.
170C lik fırında 12-15 dakika pisirelim.
Pistikten sonra sıcakken,ortalarındaki boşluklara cilek receli koyalım ve soguduktan sonra servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Bu olculerle yaklasık 35 tane kurabiye yapılıyor.Ben cilek recelini catalla ezip marmelat haline getirerek kullandım,yemesi daha keyifli oldu. Dilerseniz cilek yerine baska receller de kullanabilirsiniz.

SPAGETTİ NAPOLİTEN

Eşimin en cok sevdigi yemek makarnadır, her gun her ogun makarna yese bile bıkacagını sanmıyorum. Yani şanslı bi kadınım :)) Ne yemek yapsam ki? sorusuna her zaman icin hazır bir cevabım var. Ustelik saatlerce ugraşıp yaptıgım yemeklerden bile daha cok ovgu alıyorum makarnayla :))) Ama tabi eşimin istedigi gibi makarna pişirmenin de bazı puf noktaları var. Spagetti olmalı, markası Nuhun Ankara olmalı,pişme suresi iyi ayarlanmıs olmalı,yapışmamalı tane tane olmalı,sosu guzel olmalı... Biz de en cok pişen makarna cesidi ise Spagetti Napoliten. Domatesli sosların spagettiye cok yakıştıgını dusunuyorum,siz de benim gibi dusunuyorsanız bir de benim tarifimden deneyin...


Malzemeler :

1 paket spagetti
5 adet domates
5 yemek kasıgı sıvı yag
1 cay kasıgı karabiber
1 cay kasıgı pul biber
1 tatlı kasıgı domates veya biber salcası
Tuz
(Dilerseniz 1 adet kucuk kuru sogan ve 1 diş sarımsak)

Yapılışı :

Bir tencereye 3/4 oranında su koyup 2 yemek kasıgı tuz atalım.
Kaynayınca spagettiyi kırmadan suyun icine koyalım ve istedigimiz kıvama gelinceye kadar ara sıra karıştırarak pisirelim.
Suyunu suzup,yapısmasını engellemek icin soguk sudan gecirelim.
2 yemek kasıgı sıvı yagı tencerede kızdırıp spagettiyi icine koyalım,karıstırıp altını kapatalım(bu sekilde spagetti birbirine yapısmaz ve istenirse sossuz da yenilebilir).
Diger tarafta domateslerin kabuklarını soyup rendeleyelim.
3 yemek kasıgı sıvı yagı tavaya alıp salca ve baharatları koyalım,domatesleri ve tuzu da ekleyip sosu hazırlayalım.
Tabaga istedigimiz miktarda spagetti koyup uzerine sostan gezdirerek servis yapalım.
Afiyet olsun.

GÜL KURABİYE

Yarın kardeşimin nişanı var :))) Biz de bu akşamdan Ankaraya gidiyoruz. Nişan orduevinde ve yemekli olacak ancak misafirlerin cogu şehirdışından gelecegi icin evde de hummalı bir calışma var. Ben de uzakta olup anneme yardım edememenin sıkıntısını yasıyorum. Burdan nasıl yardım edebilirim diye dusunuyorum. Sonunda annem zaten yemekleri yapmıstır,hem bu sıcakta yemekler goturene kadar bozulur kanaatine vardım ve kurabiyeler yapmaya karar verdim , biri tatlı biri tuzlu. tuzlu kurabiyeleri zaten biliyorsunuz,digeri de coktandır denemek istedigim ama bir turlu fırsat bulamadıgım Gul Kurabiye. Hem şekil olarak da nişana yakışır oldu :))) Hamurunu gecenlerde tarifini verdigim ve tadını cok begendigim pudingli kurabiye tarifinden hazırladım. Eger isterseniz baska bir kurabiye tarifinden de hazırlayabilirsiniz. Keyifle yapın ve yiyin ...



Malzemeler :

1 paket vanilyalı puding
1 paket kakaolu puding
2 paket margarin
25+15 yemek kaşıgı un
2+2 yemek kasıgı şeker

Yapılışı :

Oda sıcaklıgındaki 1 paket margarine 1 paket kakaolu pudingi ve 2 yemek kasıgı şekeri ilave edelim ve elimizle yogurmaya başlayalım.
Kurabiye kıvamına gelene kadar 5er kaşık un ilave edelim.
5 kaşık unu ilave edelim yoguralım ve tekrar 5 kaşık un ekleyelim.
Hamur hazır olunca strec filmle sarıp buz dolabına koyalım.
Baska bir kapta vanilyalı hamurumuzu hazırlayalım.
Aynı şekilde margarine pudingi ve şekeri ilave edip 5er kaşık un ilavesiyle yoguralım.
Ben kakaolu puding icin 25 ,vanilyalı puding icin 15 yemek kasıgı un kullandım. Kakaolu puding kakao yagından dolayı daha cok un alıyor.
Ayrıca puding,margarin ve un markasına gore bu olculer degişebilecegi icin,siz benim kadar un kullanmasanız bile kurabiye kıvamında bir hamur elde etmiş olursanız,un ilavesini bırakın.
Hamurlar hazır olunca kucuk parcalar koparıp merdane yardımıyla 3-4 mm kalınlıgında acalım.
Cay bardagıyla daireler keselim(fotografta su bardagı goruyorsunuz ama su bardagıyla yaptıklarım cok buyuk olunca cay bardagıyla devam ettim).
Kestigimiz dairelerin 4 tanesini bir kakaolu bir vanilyalı olcak şekilde (fotograftaki gibi) ustuste koyalım.
Elimizle hafifce bastırarak birbirlerine yapışmasını saglayalım.
Altta kalan daireden başlayarak rulo yapalım.
Ruloyu bıcakla ortadan ikiye keselim ve kesik yerleri alta gelecek şekilde yaglanmamıs tepsiye dizelim.Kurabiyeler bir miktar yayıldıgı icin aralıklı dizmekte fayda var.
Tum hamurdan bu sekilde kurabiyeler hazırlayalım.
180C de 30 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

TUĞBA'DAN : BAHAR PASTASI

Sevgili Tugba'dan yeni bir tarif daha geldi; Bahar Pastası. Benim de cok sevdigim ama kalorisi yuksek oldugu icin sık sık yapamadıgım bir pastadır. Yapımı kolay, goruntusu şık ve herseyden ote cok lezzetli. Deneyin pisman olmayacaksınız...



Malzemeler :
1 su bardağı soğuk sut
2 paket kremşanti
1 paket bebe biskuvisi
2 adet muz
1 su bardağı ceviz ya da fındık
İsteğe gore hurma(kırmızı domatese benzeyen),portakal,kivi de ilave edilebilir
Yapılışı :
Sutle kremşantiyi hazırlayıp icine kup kup doğradığımız muzu,kucuk kucuk parcaladığımız biskuvileri ve ceviz/fındığı ilave edelim(ve tabi kullanacaksak diğer malzemeleri de).
Sera freshle kapladığımız bir kabın icine karışımı dokup şekil verelim.
1 gece buzdolabında bekletip kalıptan cıkaralım.
Diledigimiz şekilde susleyip keserek servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Tarifin sahibi sevgili arkadaşım Tuğba Bahar,o yuzden adı da bahar pastası :))

KIYMALI DÜRÜM



Gene calısan hanımlara kurtarıcı bir tarif :))) Marketlerde vakumlu ambalajlarda hazır satılan lavaşlarla hazırlanıyor. Bir ceşit evde durum keyfi. İcine kavurma,kofte,tavuk ya da benim gibi kıyma koyabilirsiniz. Aslında niyetim kavurma ile hazırlamaktı ama o an icin hazırda kıymam oldugu icin durumlerim kıymalı oldu. Daha sonra tavuklusunu da denedik. Bunun icin de tavuk gogsunu haslayıp didikledikten sonra cok az sıvı yagda baharatla kızarttım. Salatayla birlikte durum haline getirdim, en az kıymalılar kadar begenildi. Umarım siz de bizim kadar begenirsiniz,afiyetle yiyin...


Malzemeler :

6 adet lavas
1/2 kg kıyma
2 adet kuru sogan
2 adet carliston biber
1 adet kırmızı biber
2 adet domates
1 tatlı kasıgı biber salcası
2-3 yemek kasıgı sıvı yag
2-3 adet yesil sogan
Tuz,karabiber,pul biber vs.

Yapılışı :

Soganları ve biberleri kücük kücük dograyıp tavaya alalım.
Uzerine sıvı yagı ve tuzu ekleyip kavuralım.
Daha sonra kıymayı ekleyip 5 dakika kadar karıstırarak kavuralım.
Salcayı, rendelenmis domatesi ve baharatları ilave edip pisirmeye devam edelim (Eger isterseniz pismesine yakın kıyılmıs maydanoz da ekleyebilirsiniz).
Daha sonra lavasları teflon tavada ısıtalım.
İcine (sekildeki gibi) kıymalı harctan koyup durum seklinde saralım, dokulmemesi icin altını katlayıp sarmakta fayda var.
Hazırladıgımız durumleri yesil soganlarla baglayıp servis yapalım.
Afiyet oslun.


ARABAŞI ÇORBASI

İc Anadolu Blgesine ozgu bir yemektir arabaşı, ozellikle Yozgat,Kayseri ve Konyada sıkca yapılır. İsminin cagrıstırdıgı gibi araplardan gelen bir yemek degildir. Aslı "Ara aşı"dır ancak zamanla soylenmesi daha kolay olan "Arabaşı"na donmustur. Tavuk etiyle yapılan acılı ve eksi bir corbası ve un ve suan yapılan bir hamuru vardır. Hamur buyuk tepsilere ince bir sekilde dokulur,soguk odada bekletilip donması saglanır,jole kıvamıda oldugu soylenebilir. Yenecegi zaman baklava dilimi seklinde dilimlenir ve ortası acılır, bu bosluga sıcak corbası bir tasla konur. Yiyecek kisiler tepsinin etrafına toplanır ve hamurdan bir dilim alıp corbaya batırıp hamuru cignemeden yutarlar. Yemegin ozelligi hamuru cignemeden yutmaktadır. Ama benim gibi bu duruma pek alıskın olmayan yeni kusak ya caktımadan sadece corbadan yer ya da bir dilim hamuru dorde bese boler :))) Gunumuzde de, gecmiste oldugu gibi Anadolunun cesitli yorelerinde soguk kıs gecelerinde misafirler icin yapılmaya devam edilmektedir. Ben sadece corbasının tarifini ve resimlerini verebiliyorum. Ama anneannemlere gitme fırsatı bulabilirsem,Yozgata (tabi bir kıs gunu) , hamurunun yapılısını ve sunum seklini de fotograflamak ve sizinle paylasmak isterim. Bu arada tarifi ve fotografları bize yollayan Tugbaya sonsuz tesekkurler...



Malzemeler :
1 adet tavuk gogsu
3 yemek kasıgı(tepeleme) un
2-3 yemek kasıgı sıvı yag
1 yemek kasıgı salca
Tuz,pul biber,limon suyu
Yapılışı :
İlk olarak tavuk gogsunu cok az tuz ilavesiyle haslayalım ve didelim(haslama suyunu corbanızda kullanmak uzere saklayın).
Diger tarafta unu hic yag ilave etmeden pembelesinceye kadar kavuralım.
Una yavas yavas 1 su bardagı kadar su ekleyerek homojen bir karısım elde edelim. Puruzsuz olması icin belender da kullanabilirsiniz.
Baska bir tencerede yag ve salcayı karıstırıp kavuralım.
Uzerine 2 su bardagı tavuk suyunu ilave edelim.
Kaynamaya baslayınca unlu karısımı yavas yavas ilave edelim ve topaklanmaması icin surekli karıstıralım.
Bu noktada corbanın kıvamı koyu gibi gelirse tavuk suyu ilavesi yapabilirsiniz.
Kaynadıktan sonra didikledigimiz tavuk etlerini corbamıza katalım.
Damak tadımıza gore pul biber ve limon suyu ilave edelim(bol acılı ve eksi yenmesi tavsiye edilir).
10 dakika kadar daha kaynatıp sıcak sıcak servis yapalım.
Afiyet olsun.

ÇATLAK KURABİYE

Bu tarifi yolculuk yaptıgımız otobus firmasının yolcuları icin cıkarttıgı dergiden aldım:))) Genelde denenmis ve yorumları olan ya da kendi tattıgım tarifleri yapmayı tercih ediyorum ama bu sefer dergideki fotografın buyusune kapıldım sanırım. Bu istisnaya da degdi dogrusu,sonuc mukemmel oldu. Dısı ince bir kabuk gibi ve cıtır , ici yumusacık ve kumlu... Ve bunlara ilaveten yogun cikolata tadı ve kokusu... Denemenizi siddetle tavsiye ederim. Tadından sonra gelelim puf noktalarına... Orjinal tarifte margarin miktarı 80 gramdı ancak benim ilk yaptıgım kurbiyeler fazlaca yayılınca bu miktarı 50 grama indirip denedim ve cok daha guzel oldu. Sanırım bu fark kullandıgım cikolatanın yag miktarından kaynaklanıyor. Bir digeri pisirme suresi,tariftede de belirttigim gibi,15 dakikayı kesinlikle gecirmeyin yoksa kurabiye yerine sert biskuvileriniz olur. Bu olculerde yaptıgınızda 25 civarında kurabiyeniz oluyor, sonraki sefere 2 olcu yapmak zorunda kalabilirsiniz,benden soylemesi :))) Bu aksam gene aynı firmayla yolculuk var,derginin yeni sayısı da cıkmıstır sanırım :))) Bakalım ev ahalisinin favori kurabiyesi olan bu tariften sonra hangi tarifi yayınlamıslar. Mutlaka deneyecegim ve fikirlerimi sizinle paylasacagım. Catlak kurabiyenin tarifi asagıda,afiyetle yapın ve yiyin...



Malzemeler :
2 yemek kasıgı kakao
50 gram margarin
100 gram bitter cikolata
1 adet yumurta
3/4 su bardagı toz seker
1 su bardagı un
1/2 cay kasıgı karbonat
Pudra sekeri
Yapılışı :
Margarin ve cikolatayı bir kaba alıp ben mari usulu eritelim.
Diger tarafta yumurta ve sekeri, seker eriyene kadar cırpalım.
İcine kakao,karbonat,cikolata-margarin karısımı ve unu ekleyip hamurumuzu elde edelim.Bu hamur normalden daha kıvamsız ve ele yapısan bir hamur olacaktır. Panik yapıp fazladan un eklemeyin :))
Daha sonra hamurun bulundugu kabın agzını strec filmle kapatıp yarım saat buz dolabında bekletelim.
Bu surenin sonunda hamurdan ceviz buyuklugunde parcalar koparıp pudra sekerine bulayıp yaglanmamıs fırın tepsisine dizelim.
Dizerken kurabiyelerin birbirine girmemesi icin aralarında 6-8 cm kadar bosluk bırakmakta fayda var,cunku ceviz kadar koydugumuz hamur parcası pistiginde 6-7 cm capında bir kurabiyeye donusuyor.
Hamurun tamamını kurabiye haline getirdikten sonra tepsiyi fırına yerlestirelim ve 175 C de 12-15 dakika pisirelim.
Sure cok onemli. Size dısardan baktıgınızda kurabiyeler pismemis gibi gorunse bile sakın 15 dakikayı gecirmeyin.Dısı cıtır cıtır ama ici yumusak ve hem ici hem dısı agızda dagılan muthis lezzetli kurabiyeleriniz olacak.
Eger fırından cıktıgında pudra sekeri az gibi gorunurse kurabiyeleriniz ılık haldeyken uzerine pudra sekeri serpebilirsiniz(sıcakken serperseniz pudra sekeri erir).
Eger bir tepsiden fazla kurabiye olursa iki tepsiyi aynı anda pisirmenizi tavsiye etmem. Biri pistikten sonra diger tepsiyi hazırlayıp pisirin.
Afiyet olsun.

ZEYTİNYAĞLI KABAK YEMEĞİ

Zeytin yaglı kabak, bu sıralar bizim evde sık sık pisen bir yemek. Hatta olmadıgı zamanlarda da ah kabak olsaydı da soguk soguk yeseydik diye dilimizden dusurmuyoruz. Kabaga ne zaman ve nasıl dadandık bilmiyorum :)) Annemlerin evinde cok da sık pismeyen bir yemektir,daha cok mucveri ya da dolması yapılır. Bizim evde de oyle. Ama bu yaz aska geldik,kabak da kabak :))) Zeytin yaglı,bol domatesli,su sıcak gunlerde serin serin ve yanında mis gibi yogurtla... Siz de denemek istemez miydiniz?Tiryakilik yaratacak diye korkmayın, hem bırakın yaratsın,sebzeden saglıklısı var mı :)))


Malzemeler :

5 adet kabak
4 adet domates
2 adet kuru sogan
2 adet carliston biber
1/2 demet dereotu(ya da 1 yemek kasıgı kurutulmus dere otu)
2 dis sarımsak
4-5 yemek kasıgı zeytin yagı
1 tatlı kasıgı biber salcası
1-2 bardak sıcak su
Tuz

Yapılışı :

Kabakları yıkayıp soyup kup kup dograyalım.
Diger tarafta soganı ve biberleri kucuk kucuk dograyıp zeytin yagında soteleyelim.
Salcayı da ilave edip kabakları koyalım,karıstırıp 3-4 dakika kavuralım.
Kucuk kucuk dogradıgımız domatesleri ve sarımsakları uzerine koyalım.
Karıstırmadan,kenarından 1 su bardagı sıcak suyu koyalım,agzını kapatıp pismeye bırakalım.
Arasıra suyunu kontrol ederek kabaklar yumusayana kadar pisirelim. (Suyu azalırsa sıcak su ilavesi yapabiliriz.)
Pistikten sonra ince kıyılmıs dereotunu ekleyip bir tasım kaynatıp ocaktan alalım.
Ilıdıktan ya da soguduktan sonra yogurtla servis yapalım.
Afiyet olsun.

KAHVALTI İÇİN ÖNERİLER
(Tembel Salatası ve Mini Pizza)

Pazar kahvaltısı en sevdigim ogundur. Butun ailenin bir arada olması hosuma gider. Evet aksam yemekleri de oyle ama o her aksam tekrarlanıyor. Oysa sabah herkes evden farklı saatlerde cıktıgı icin ya da uykuyu kahvaltıya tercih ettigi icin sadece Pazar sabahları tum aile kahvaltıda bulusabiliyor. Zaten haftada bir birarada ve uzun uzun yapabildigimiz kahvaltı icin elimden gelen ozeni gosteririm,mutlaka klasik kahvaltılıkların yanına bir ya da bir kac cesit biseyler yaparım; patetes kızartması,tost,yumurta salatası,sucuklu kasarlı ekmek dilimleri,pogaca,degisik ekmekler...Bu pazar kahvaltısı icin bu minik pizzaları yapmayı planlamıstım ama biraz gec kalkınca hamurun mayalanması filan uzun surecegi icin pizzadan vazgecip bu salatayı yapıverdim. Gercekten tam tembel isi oldu, bir de zeytin ekleseymisim bir lokmada kahvaltıdaki tum cesitlerden yeme sansımız olacaktı :)) Ogrenciyken lor peyniri ile yapardık bu salatayı ordan aklıma geldi,hem de degisik biseyler yemis oluruz diye dusundum. Ama evde lor olmayınca kasarla denedim. Bence lorla yapılanını hic aratmadı. Pazarları kahvaltımızı gec saatte yapınca,ogle yemegi kavramı yerini ikindi yemegine ya da 5 cayıyla atıstırmaya bırakıyor. Bu da bana sabahtan beri aklımda olan minik pizzaları yapma fırsatı yarattı. Aslında bir kısmını domates,peynir,biber ile yapmayı dusunuyordum ama hazırladıgım sosis,sucuk hamura fazla bile gelince bu deneme bir baska pazara kaldı. Hatta kıymalısı , patateslisi bile yapılabilir. Gerci o zaman pizza olmaktan cıkar,pogaca olur :))) Pizzaların hepsini aynı gun tuketemedik,kalanları ertesi gun ısıtıp servis yaptım ve hala cok lezzetliydi. Her iki tarif de ev ahalisi tarafından sevilerek yenildi. Sizin de begeneceginize eminim.

TEMBEL SALATASI


Malzemeler :

1 su bardagı rendelenmis kasar peyniri
1 adet domates
1 adet salatalık
1 cay kasıgı tuz
1 tatlı kasıgı kekik
1 tatlı kasıgı kuru nane
2-3 yemek kasıgı zeytin yagı

Yapılışı :

Rendeledigimiz kasar peynirini bir salata tabagına alalım.
Diger tarafta domatesin ve salatalıgın kabuklarını soyalım ve kup kup dograyalım.
Kasarla karıstırıp tuz,kekik,nane ve zeytin yagını ilave edelim ve afiyetle yiyelim.

MİNİ PİZZA


Malzemeler :

1 paket (10 gram) kuru maya
1 bardak sıcak su
1 tatlı kasıgı toz seker
1 tatlı kasıgı tuz
4-5 yemek kasıgı zeytin yagı
Alabildigi kadar un
1 tatlı kasıgı domates salcası
1 tatlı kasıgı biber salcası
Rendelenmis kasar peyniri
Sosis,sucuk,salam,biber,domates,mısır,zeytn,mantar vs.

Yapılışı :

Sıcak suyun icine mayayı koyup 10-15 dakika kadar bekletelim.
Daha sonra icine tuz,seker,zeytin yagı ve unu koyup yumusak kıvamlı bir hamur elde edelim.
Hamurdan kucuk parcalar koparıp,elimizle ortası cukur kenarları yuksek olacak sekilde bicimlendirelim.
Bu hamurları yaglanmıs fırın tepsisine dizelim. 15 dakika 200C de pisirelim.
Pizzamızın hamuru piserken domates ve biber salcasını 1 cay bardagı suyla karıstırıp,eritelim.
15 dakika sonunda hamuru fırından cıkartıp her birine fırca yardımıyla salcalı sudan surelim ve diledigimiz malzemeyi hamurun cukur bıraktıgımız kısımlarına yerlestirelim.
10 dakika daha pisirip sıcak sıcak servis yapalım.
Afiyet olsun.

20 Eylül 2007 Perşembe

NÖBET ve İKİ YENİ TARİF
(Pudingli Kurabiye ve Tuzlu Kurabiye)

Dun gece nobetciydik , yorucu ve zor bir gece oldu bizim icin. Cuma sabah eczaneye girip cumartesi aksam cıktık ; toplam 35 saat. Meslegimin en kotu yanı bu nobetler bence. Sorun nobeti tutmakta degil. Sorun ; nsanlar acı icinde doktora yetismeye alışırken ya da endise icinde yakınlarını acile yetistirmeye calısırken biz bundan ekmek paramızı cıkartmaya calısıyoruz. Hatta cogu zaman aramızda konusuyoruz "nobet iyi gecmedi". Bu cumleye sevinmeli mi uzulmeli mi? Ve ne zaman ben bu tepkiyi versem hemen bir durum degerlendirmesi yapıp dunyanın duzeninin bu oldugu noktasına geliyoruz. Genelde herkes bir digerinin kotu anından para kazanıyor. Doktor ve eczacıların payına dusen de hastalıklar... Anneler bu nobette de bizi yalnız bıraktılar ve gene is basa dustu. Ama tariflerden biri (tuzlu kurabiye) anneme aitti,yoklugunu hissettirmemek adına :))) Diger tarif ise son donemlerde pek bi moda olan pudingli kurabiyelerdendi. Tuzlu kurabiyeyi bir kac gun once yapmıstım ve hem ev hem de eczane ahalisinden nobette de isteriz baskısı gelince tekrar yaptım. Tarifin orjinalinde simit seklinde kurabiyeler hazırlanıyor ancak kalıpla bir lokmalık kurabiyeler yapınca hem daha sık gorunuyorlar hem de daha lezzetli oluyorlar. Bu olculer uzerinden kucuk kalıpla yaptıgınızda 100 e yakın kurabiye cıkıyor,biraz da sabır ve zaman isi yani :))) Ama kurabiyelerin bir cırpıda bitmesi ve ovguler alması herseye deger , 500 kurabiye bile yapabilirim :)) Pudingli kurabiyeyi ise ilk defa yaptım ve hem cok begendim hem de cok begenildi. Kullandıgım puding hindistan cevizliydi. Siz baska cesitlerini de kullanabilirsiniz. Benim aklımda kakaolusunu denemek de var :))) Pratik ve lezzetli bir tarif,un kurabiyesi gibi ama pudingten kaynaklanan farklı bir aroması var. Tarifler hemen burda...

PUDİNGLİ KURABİYE


Malzemeler :

1 paket (250 gram) margarin
1 paket puding(istediginiz aromalı olabilir)
25 yemek kasıgı un

Yapılışı :

Pudingi yogurma kabına alalım(toz halinde).
Oda sıcaklıgındaki margarini kucuk parcalara ayırıp pudingle karıstıralım.
5 kasık un ekleyip yoguralım.
Kurabiye hamuru kıvamına gelene kadar beser kasık un eklemeye devam edelim.
Puding , margarin ve unun markasına gore olculer degisebilecegi icin , unu beser kasık ilave edin ve kurabiye hamuru kıvamını yakalayınca kesin.
Piyasada bulunan pudingler iki farklı gramajda oldugu icin un miktarı degisebilir.
Ambalaj uzerinde 750 ml sut ile hazırlanır yazanlar icin bu olcu tam denk geliyor.
Eger 500 ml sut ile hazırlanır yazanlardan kullanacaksanız ya 1,5 paket kullanabilirsiniz ya da un ve margarin olcusunu 1/3 onanında azaltabilirsiniz.
Hamur hazır olunca kucuk parcalar koparıp kurabiye sekli verelim ve yaglı kagıt serilmis fırın tepsisine dizelim.
175 C de 25-30 dakika pisirelim.
Afiyet olsun.
Not : Yaglı kagıt olmadıgı durumlarda soyle bir yontemi kullanabilirsiniz; hamurun icine koydugunuz margarinin ambalajıyla tepsileri yaglayabilirsiniz. Bu bize 2 avantaj saglar; 1-sıvı yag gibi kurabiyelerin yayılıp seklinin bozulmasına sebebiyet vermez , 2-margarin sıvı yag gore daha kolay temizlenir.



TUZLU KURABİYE



Malzemeler :

1 paket (250 gram) margarin
1/2 cay bardagı sıvı yag
1 kahve fincanı sirke
2 tatlı kasıgı toz seker
2 tatlı kasıgı tuz
1 paket kabartma tozu
1 adet yumurta
Aldıgı kadar un(yaklasık 2,5-3 bardak)
Uzeri icin susam ya da corek otu

Yapılışı :

Margarini oda sıcaklıgına getirelim,icine sıvı yagı , sekeri , tuzu , sirkeyi ve yumurtanın sarısını ekleyelim(beyazını uzeri icin kullanacagız).
En son olarak kabartma tozu ve unu ekleyip yumusak kıvamlı bir hamur elde edelim.
Hamuru 15-20 dakika dinlendirdikten sonra istedigimiz buyuklukte parcalar koparıp merdane yardımıyla 0,5 cm kalınlıgında acalım.
Kalıbımızla sekil vererek(isterseniz simit ve cubuk sekli de verebilirsiniz) fırın tepsisine dizelim.
Kurabiyelerin uzerine cırptıgımız yumurta beyazından surup susam serpelim.
180C de kurabiyelerin uzeri kızarana kadar yaklasık 25 dakika pisirelim.
Sıcak veya soguk olarak servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Esimin dedigine gore kucuk kurabiyeler buyuklerine gore daha lezzetliymis,kurabiyelerinizi yaparken bunu da dikkate almanızı oneririm :))) Kucuk kalıp kullanırsanız 100 kadar kurabiye cıkıyor.