30 Nisan 2008 Çarşamba

PORTAKALLI TATLI


Bu tatlı annemin spesiyallerindendir. O pişirmekten biz de yemekten hiç bıkmayacağız sanırım :)) Hem lezzetli hem de değişik bi tarif arıyorsanız, mutlaka denemelisiniz.

Malzemeler :

Hamuru için :
1 çay bardağı portakal suyu
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
Alabildiği kadar un
İçi için ceviz parçaları (dövülmüş değil de parçalanmış)

Şerbeti için :
2 su bardağı toz şeker
2,5 su bardağı su
Yapılışı :

Tatlımız sıcak şerbetimiz soğuk olması gerektiğinden tatlımızı pişirmeden önce şerbetini hazırlayalım.
Suyu ve toz şekeri karıştırıp pişirelim.
Şerbeti 5 dakika kaynatıp ocaktan alalım ve soğumaya bırakalım.
Şerbet soğurken hamuru hazırlayalım.
Tüm malzemeleri karıştırıp, yumuşak kıvamlı bir hamur hazırlayalım.
Hamuru yarım saat kadar dinlendirelim.
Cevizden daha büyük parçalar koparıp yuvarlak şeklinde açalım.
İçine ceviz parçalarını koyalım ve kapama yeri alta gelecek şekilde, yuvarlayarak kapatalım.
Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.
170C de 20-25 dakika üzeri kızarana kadar pişirelim.
Şerbet soğuk tatlı sıcak olacak şekilde şerbetleyelim.
Tatlılar büyük oldugu için arasıra şerbetin içinde çevirerek her tarafının ıslanmasını sağlayalım.
Daha sonra hindistan ceviziyle süsleyip servis yapalım.
Afiyet olsun.

25 Nisan 2008 Cuma

YAYLA ÇORBASI


Bunun dışında hiç yemek ayırt etmeyen babam pek sevmediğinden midir bilinmez bizim evde yayla çorbası biraz farklı pişer. En temel fark da salça ilave edilmesidir. Bu şekilde pişirilmiş yayla çorbası yemeye alışık olduğumdan da diğer yayla çorbaları pek renksiz gelir bana :)) Siz de denemek isterseniz tarif hemen aşağıda...

Malzemeler :

1 kahve fincanı pirinç
2 su bardağı yoğurt (susuz)
1 adet yumurtanın sarısı
2 yemek kaşığı un (tepeleme)
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı nane
1 tatlı kaşığı biber salçası
6 su bardağı su

Yapılışı :

Pirinci yıkayıp bir tencereye alalım.
2 su bardağı suyu ilave edelim.
Pirinç pişerken başka bir kapta, yumurta, yoğurt ve unu çırpalım.
Pirinçler pişince 4 su bardağı sıcak suyu ilave edelim.
Yoğurtlu karışımı pirinçli suya azar azar ve sürekli karıştırarak ekleyelim.
Kaynayana kadar karıştırmayı sürdürelim.
Kaynadıktan sonra 10 dakika daha ocakta tutalım.
En son olarak tuzunu ilave edip ocaktan alalım.
Başka bir kapta sıvı yağı kızdırıp, nane ve salça ekleyelim.
Bu sosu istersek direk çorba tenceresine karıştıralım ya da çorbayı servis ederken üzerine gezdirelim.
Afiyet olsun.

22 Nisan 2008 Salı

HARİKA BİR PAZAR GÜNÜ ve MİLFÖYLÜ BÖREK



Çok güzel bir haftasonu geçirdik. Arkadaşlarımız ve şirin mi şirin bebekleri misafirimizdi. Çok keyifli vakit geçirdik. Hepimizin ilgisi Ali Erenin üzerindeydi tabi. Bir Ali Eren dördümüze de yetti :)) Çocukların bitmek tükenmek bilmeyen enerjilerine hayranım. Tabi bir de masumluklarına ve insanı hayrete düşüren o küçücük bünyeden beklemeyeceğiniz zekalarına. Ali Erenin kendi web sayfası var; http://www.alierenalga.com/ bence tarife bakmadan önce Ali Ereni mutlaka görmelisiniz.
O gün soframızda neler mi vardı?





Ayvalı Kekin muzlu versiyonu







Fındıklı Kurabiye






Makarna Salatası








Tuzlu Kurabiye








Milföylü Börek







Milföylü Börek tarifi için sevgili İnci'den esinlendim. tarifi birebir hatırlayamadığım için ben kendi tarifimi oluşturdum. Tarifin orjinalini buradan görebilirsiniz. Bol linkli bol fotograflı bir post oldu :)) Daha fazla uzatmadan tarife geçmek en iyisi sanırım. Bu arada böreği sıcakkken bitirmeye bakın, biz soğuk halini pek sevmedik.


Malzemeler :

14 adet milföy (Tepsi büyüklüğüne göre daha az ya da çok olabilir. Bu miktar büyük fırın tepsisi için)
4 adet yufka
1 s bardağı yoğurt (sulu)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 adet yumurta
1 çay bardağı süt
İçi için beyaz peynir

Yapılışı :

Milföyleri buzdolabından çıkartıp yarım saat kadar yumuşaması için bekletelim.
Yumuşayan milföylerden 7 tanesini üstüste koyup merdaneyle tepsimizin büyüklüğüne göre açalım.
Tepsimiz yağlayıp açtığımız milföyü koyalım.
Yufkalardan 2 tanesini küçük küçük parçalayarak (didikleyerek) milföyün üzerine koyalım.
Yoğurtla sıvı yağı bir başka kapta karıştırıp yarısını bu yufkaların üzerine gezdirelim.
Peyniri araya serpiştirip kalan 2 yufkayı da peynirin üzerine didikleyelim.
Yoğurtlu karışımın kalanını da bu tabakanın üzerine gezdirelim.
Kalan 7 milföyü de tepsimizin büyüklüğüne göre açalım ve en üste yerleştirelim.
Çok fazla “kalan” yazdım ama :)))
Böreğimizi dilimleyelim.
Süt ile yumurtayı çırpıp böreğimizin üzerine sürelim.
Bırakalım karışım dilimlerin arasına aksın.
190C de 30 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

18 Nisan 2008 Cuma

LOKANTA USULÜ FIRIN SÜTLAÇ




Bu güzel tarifi Oya yolladı. Oyanın tarifiyle annem de denedi ve sonuç mükemmeldi. Pastanelerde yemeye alıştığımız lezzeti evde yakalayabilmek bu tarifle mümkün, üstelik tüm malzemeler ve yapım aşamaları kendi denetiminizde olduğu için daha çok içinize siniyor. Tarifi Oyanın espirili kaleminden yayınlıyorum :))






Malzemeler :


2 tatlı kaşığı dolusu nişasta
1 adet yumurta
1 paket vanilya
1 su bardağı toz şeker
1 litre süt
2 çay bardağı pirinç


Yapılışı :


Pirinçleri sıcak suda kısa bir süre haşlayalım.
Çok haşlamayalım sütte de pişeceği için çok lapa olur.
Suyu pilav yapar gibi 2 katı koymuyoruz pirinç oranından biraz fazla olsa yeter.
Nişasta, yumurta, vanilya, şeker ve sütü bir kaba alıp mikserde iyice çırpalım, felaket köpürüyor :)
Sonra bu sütlü karışımı ocağa alalım, süt ılıyınca pirinçleri ilave edelim.
Süt kaynayıncaya kadar sürekli karıştırarak pişirelim.
Kaynayınca da 2-3 dakika pişirmeye devam edelim.
Aslında sütle beraber pirinç de pişebilir ama pirincin şişmiş halini görmek miktarı ayarlamak açısından avantaj sağlıyor.
Sütlaç hazır olunca, ısıya dayanıklı kaselere paylaştıralım.
İçinde su olan tepsiye kaselerimizi koyup önceden ısıtılmış fırında, fırının sadece üstten pişirme kısmını çalıştırarak (190-200Cde) sütlaçlarımızın üzerini kızartalım.
Püf noktalarımız; kaseleri tam doldurmuyoruz çünkü fırındayken sütlacın üstü kabarıyor ve tepsiye su koymayı unutmuyoruz.
Afiyet olsun.


Not : Üstteki iki fotograf annemin yaptığı, en alttaki de Oyanın yaptığı sütlacın görünümüdür.

15 Nisan 2008 Salı

FINDIKLI KURABİYE


Üst üste çok kurabiye tarifi oldu biliyorum ama bu kurabiyenin tarifini daha fazla bekletmek istemedim. Denediğinizde bana hak vereceksiniz. Dışı hafif sert, içi yumuşacık, ağızda hemen dağılan ve yoğun fındık tadında kurabiyelere bayılacaksınız.
Fındık düşkünlüğümü takip edenler bilir, tariflerdeki cevizi çoğu zaman fındıkla değiştiririm :)) İşte bu kurabiye tam benim gibi fındık canavarlarına. Eşimin ilk yediğinde "acı badem kurabiyesi gibi olmuş" demesi de çok gururumu okşadı laf aramızda :))
Kurabiyelerle ilgili bir küçük not daha; içinde yumurta olmadığı için kurabiyelerinizi kapalı bir kapta uzun süre saklayabilirsiniz, tabi hemen yemek yerine uzunca süre saklamayı tercih eden çıkar mı bilemem :))
Malzemeler :

1 su bardağı çekilmiş fındık (çekilmiş hali 1 su bardağı olacak)
1.5 su bardağı un
150 gram margarin
½ su bardağı + 1 yemek kaşığı toz şeker
Üzeri için 30-40 tane fındık

Yapılışı :

Margarini oda sıcaklığına getirelim.
Şekeri ilave edip iyice karıştıralım.
Fındığı da ekleyip karıştırmaya devam edelim.
Unu azar azar eleyerek ilave edelim.
Yumuşak kıvamlı bir kurabiye hamuru elde edene kadar yoğuralım.
Hamuru strech filme sarıp buzdolabına koyalım ve 15 dakika bekletelim.
Hamuru buzdolabından çıkarınca fırınımızı da 175 C ye ayarlayalım ve biz kurabiyeleri yapana kadar fırın ısınsın.
Buzdolabından çıkardığımız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizde yuvarlayarak şekil verelim.
Hazırladığımız kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 4-5 cm aralıkla dizelim.
Kurabiyeler çok yayıldığı için bu mesafeyi bırakmak önemli.
Ayrıca şekil verirken de tepesinden bastırıp düzleştirmeyelim, zaten kendisi yayılacaktır.
Tepsiye dizdiğimiz kurabiyelerimizin ortasına birer tane fındık koyalım.
Onceden 175 C ısıtılmış fırında 18 dakika pişirelim.
Bu süre fırından fırına değişebilir.
Kurabiyeler 12. dakikadan itibaren değişim göstermeye başlıyolar. 12. dakikadan sonra takip edip, hafif pembeleştiğinde fırından almak doğru olacaktır.
Fırından çıkarttığımız kurabiyeleri fırın tepsisinden başka bir kaba alalım.
Çünkü kurabiyeler fırın tepsisinin sıcaklığıyla pişmeye devam ediyor ve sertleşiyor.
Soğuyunca servis yapalım.
Afiyet olsun.
Not : Melek'in yorumu üzerine bir not ekleme gereği duydum :)) Babam da kurabiyeleri görünce şekerpare sanıp, "bunları şerbetlemeden mi yiyeceğiz" demişti :)) Siz isterseniz bu karışıklığa sebebiyet vermemek için farklı şekillerde yapabilirsiniz.

10 Nisan 2008 Perşembe

ANNEMİN İKİ RENKLİ KURABİYESİ



Aslında bu kurabiyelerin tarifini daha önceden vermiştim ama o zaman şimdiki kadar iyi bir fotograf makinam yoktu ve fotografları hiç içime sinmemişti. Şimdi sadece fotografları değiştirmeyi düşünüyordum ama canım annemin bu güzel kurabiyelerinin arşivimin en altlarında kalmasına gönlüm razı olmadı ve çektim çıkarttım :)) Bizim çok severek yediğimiz, bizim yemekten annemin de yapmaktan bıkmadığı çok lezzetli kurabiyeler bunlar. Hem göze hem de damağa hitap ediyorlar. Eminim siz de çok seveceksiniz.


Malzemeler :

1 adet yumurta
2 cay bardağı pudra şekeri
1 paket (250 gram) margarin
1 cay bardağı sıvı yağ
Yarım paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao
Alabildiğine un+nişasta karışımı (Un ve nişasta miktarı eşit olabileceği gibi nişasta miktarı biraz daha fazla tutulabilir.)

Yapılışı :

Yumurta ve pudra şekerini karıştırıp,oda sıcaklığında bekleterek erittiğimiz margarini ve sıvı yağı ekleyelim.
Daha sonra un-nişasta karışımını ve kabartma tozunu ekleyerek hamur haline getirelim.
Hamuru iki eşit parcaya ayırıp bir parcasına kakao ilave edip yoğuralım.
Her iki parcayı da 1 cm kalınlığında elimizle ya da merdaneyle açalım.
Beyaz renkli hamur dışarıda kakaolu hamur icerde olacak şekilde ust uste koyup rulo şeklinde kıvıralım.
Hamuru kucuk parcalar halinde keselim ve elimizle kurabiye şekli verelim.
Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip 175 C de 20-25 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

7 Nisan 2008 Pazartesi

OTLU POĞAÇA



Aslında bir kabartma tozu ambalajının üzerindeki tarifi yapmak için işe koyulmuştum ama malzeme listesi gözüme çok fakir göründü. Yoğurtlu poğaçaları sevdiğim için yoğurt ve poğaçaya gevrek bi hal verdiği için de sirke ekledim. Pul biber, nane derken malzeme listesi genişleyip durdu ve ortaya bu poğaçalar çıktı. Fırından çıktığında da bir kaç gün sonra da hala çok lezzetliydiler. Eğer baharat tadını özellikle de dere otu aromasını seviyorsanız, mutlaka deneyin derim. Şimdiden afiyet olsun.


Malzemeler :

2 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
2 yemek kaşığı sirke
50 gram tereyağ
1 çay bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
250 gram beyaz peynir (ezilmiş)
1 tatlı kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığı tuz (peynir tuzluysa kullanılmayabilir)
2 yemek kaşığı ince kıyılmış dere otu
2 yemek kaşığı ince kıyılmış maydanoz
Alabildiği kadar un ( 4 su bardağından biraz fazla)
Üzeri için haşhaş tohumu, susam ya da çörek otu
2 yemek kaşığı süt

Yapılışı :

Terayağını eritelim ve soğumaya bırakalım.
Yumurtalardan birinin sarısı üzerine sürmek için ayıralım, diğerini ve sarısını ayırdığımızın akını hamur yoğuracağımız kaba alalım.
Süt ve un hariç diğer tüm malzemeleri ilave edelim ve karıştıralım.
Unu azar azar eleyerek, yumuşak kıvamlı bir hamur elde edene kadar ilave edelim.
Güzelce yoğuralım.
Hazırladığımız hamurdan küçük parçalar koparp yuvarlak şekiller verelim (kurabiye gibi ama biraz daha büyük).
Hazırladığımız poğaçaları yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim.
Ayırdığımız yumurta sarısına 2 yemek kaşığı sütü ilave edip poğaçalarımızın üzerine sürelim.
Haşhaş tohumu, susam ya da çörek otu ile süsleyip 180C de 35 dakika kadar pişirelim.
Afiyet olsun.

4 Nisan 2008 Cuma

DOMATES SOSLU TAVUK




Her ne kadar kuş gribi korkusuyla bir süre evlerimize girmemiş olsa da sanırım tavugu sevmeyen yoktur. Tavuklu yemekler hem pratikliği hem lezzetli oluşu hem de kırmızı ete göre daha zararsız olması ile mutfaklarımızın vazgeçilmezi.
Bu yemek de işten yorgun argın gelip, çabucak güzel birşeyler hazırlamak isteyen hanımlar için ideal. Yanında da bol yeşillik ve pilavla tabiki. Ayrıca çok az yağda kızardığı için de sağlıklı ( hatta o yağı da koymasanız bile olur).
Tavuk eti kızartıldıktan sonra çabuk kurur ve sertleşir. Domates sosla birlikte servis ederek bunun da önüne geçmiş oluyoruz. Sosun içine dilerseniz maydanoz, dereotu ya da fesleğen de koyabilirsiniz.

Malzemeler :

4 adet tavuk rulo göğüs
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı pul biber
1 tatlı kaşığı kuru nane
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
3 adet domates
3 diş sarımsak
Tuz

Yapılışı :

Tavuk göğüslerinin her birini 3-4 parçaya keselim.
Eger rulo göğüs kullanmayacaksanız tavuk parçalarını iyice inceltmeniz gerekir.
Daha sonra tavuk parçalarını bir kaba alıp üzerine tuz ve baharatları ilave edelim ve güzelce karıştıralım.
Teflon tavaya 1 yemek kaşığı sıvı yağ koyalım.
Tavanın tüm tabanını bu yağla tıpkı tepsi yağlar gibi yağlayalım.
Hazırladığımız tavukları tavaya koyup kısık ateşte içini çeke çeke, arkalı önlü kızartalım.
Tavuklar kızarırken domatesleri rendeleyelim ve sarımsakları soyup küçük küçük doğrayalım.
2 yemek kaşığı sıvı yağı bir tavaya koyup domatesleri ve sarımsağı ilave edelim.
Tuzunu ayarlayıp kısık ateşte pişirelim.
Tavuklar da kızarınca , servis tabağına alıp üzerine sosumuzdan dökelim.
Afiyet olsun.